Metruk bir gölgeyi sahiplenendi yazgım

Azat edileceğine inandığım da acılarım…

Kefil olduğum ne miydi?

Ya da azığa alıp günü

Yarına meylettiğim elbette

Tarafınca kuşatılmış olduğum nice nice tasam.

 

Aşkı eksen bildim:

Özlemi ise eşik.

Göğe kenetlendim sabah akşam

Aşka sirayet edendi elbet

İçimde tutturduğum yol ve mıntıkam.

Bir su küresinde hacizli;

Yüreğin freni konuşlu olduğum hazan…

 

Efkârı yenebilseydim keşke

Cümle âlemi de yok sayıp

Rüyalarımla ördüğüm mabedimde

Saklı olsaydı şiirlerim

Aşkla evrildiğim

Mevsimi dahi içselleştirdiğim

Yanık kokusuna haiz işte bunca selam

Kendimle uzlaşmaya kala saniyeler

Kopup da fırtına

Üstüme çullanan nice yafta.

 

Sefası mı hayatın?

Güldüğüm kadar kendime

Ağlamasın da hani hiç kimse

Gidip de dönmeyi unutacağım kim bilir hangi zaman?

Fıtratın hüviyeti

Arzı endam eden hüzün yüklü seyyah imgelerin de

Düştüğü çukurda

Yüzümü yıkadığım zemzem suyu

Artık nereden dolduysa Nisan tasıma:

Taşlanan olsun da kötülük

Taşlayan da olsa olsa üç beş mazlum.

 

Irak olduğum mutluluk

Olmasa da umurumda

Kefen bezimde de yok asla üç beş leke

Geldiğim günkü gibiyim dünyaya

Varsa da nice günah saklı ruhumda

Affına sığındım Rabbimin

Huzuruna çıktığım katında:

Katlandığım nice acı

Bir seyyah kurşun ki

Yaralı yüreğin de utku.

 

Çemberinden geçmedim de feleğin

Ne ise öğretilen

Peşine düştüğüm bilumum duygu ve öğreti:

Adıma gelmeden asla zarar

Yararına haiz olduğum elbette sabır taşı

Hala çatlamayan

Hala ufkumda saklı niyazım

Gönül penceremde uçuşan bulutlar

Üzerine konup da dolaştığım yürek yürek

Cefayı sunan da Rabbim

Feraha çıkaran da bana sunduğu sabır ve şükür:

Bir dumansam

Kendi gözümü yaşartan…

Bir nida isem belki

Affetsin de beni tüm cihan.

 

Soluksuz sevip sarıldığım

Koşulsuz şerh düşüp acımı da b/andığım her kelam

Özdeşleştiğim bilumum hece

Kifayetsizliğimle örtüşen sair gölge

Elbet baş aşağı düştüğüme de şahit her evre

Kutsanan acılar ve serildiğim rahle

Mukozamda ne çok hece

Adımla kesişen bir karede

Ceylan gözlerinde kaderin

Sektiğim ve yandığım pare pare.

 

Tutuşan efkârıma da gölge etmesin kimse

Yanmam da yâd etmem de an meselesi

Varacağım hangi nokta ola ki?

Dünyalık cephanemde saklı tuttuğum

Sadece ruhumdan fışkıran sayısız sure

Katık yaptığım da gerçeklere

Andıkça mazimi

Yüklenip de şükrümü

Kala kaldığım bir başıma yanıltmasın da kimseyi

Varlığına duyduğum katıksız sevgi ve şükür

Aşkla iman ettiğim kutsal dinimi.


( Nida... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.