Kışları; kocaman kardan adam yapardım şiirlerime.
Yazları ise; sardunya yapraklarıyla süslerdim.

Yüz görümlülüğü olarak hüznün kelepçesini taktılar incecik bileklerime.
Benim bir köyüm, bir evim olmadı.
Hiçbir koltukta kendiminmiş gibi oturamadım.
Hiçbir kapıyı kendi anahtarımla açamadım.
Ruhumu tekmeliyor bu göçebelik.

Dibini görmediğim sulara atılırken ömrüm, unuttular!
Unuttular; Yüzme bilmediğimi.
Şiirlerime kenar süsü olan mutluluk, zayi olup gitti o sularda.
Kör bir pencereden bakıyorum artık hayata.

Bu insanlar neden küllük kullanmıyor?
Tüm sigaralarını kalbimde söndürüyorlar.
İçim dışım yalnızlık kusuyor
Ve ben kalbimde tüten dumana karışıp azar azar kayboluyorum.

Koca bir hiçlik takılı kalıyor gözlerime
Ağır geliyor kirpiklerime.

Ben şimdi ufak bir mutluluğu evlat edinsem,
Korkuyorum!!!
Evet!
Çok korkuyorum.

Ya lanetim bulaşır da, cesedi elimde kalırsa.

Gülüşünün yüreğinde yaprak bile titretemeyince öğreniyor insan;
Tüm sahte sevinçleri kundaklayıp, küllerini savurmayı.
 Tüm umutları toplayıp kaldırıyorsun sandıklara.
Buna da büyümek deniyormuş hayat jargonunda

Tuğba Topal

( Hayat Jargonunda başlıklı yazı Tuğba Topal tarafından 16.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.