MUĞLAK KALAN

Herkesin dünyasında ana rahmine düşmüş,

ilk soluğunu dünyadan içine çekmiş,

çığlıkları başka diyarlardan gelmiş

 okyanus suları hırçınlığında.  

Siyah saçlı, siyah gözlü, bakınca insan sıradanlığında

bir kez daha bakınca, gözbebekleri Anadolu istilaları, in karanlıkları…

Kimse ikinci kez bakmaz, doğum çığlığından beri biliyor.

Avuçlarını açıyor dünyaya ve bekliyor

boş kalıyor elleri yaşadığı günler kere.

Beyaz elleri var, beyaz, temiz, boş eller.

Kıyıdaki kumların içine çekilmek istiyor böcekler gibi…

Yıllar geçiriyor dünyada,

Dünü bugününün ardında kalmıyor,

bugünü  yarının peşi sıra gitmiyor bir türlü.

Yalpa yalpa bacakları, hırıltılı sesi korkutuyor önüne çıkanları.

Tüm zamanların kahiniymiş gibi biliyor

dünya ile arasında ahengi bozan efsunlar olduğunu.

Şifacılardan yama bile dileniyor gizlice sızısını kapatmak için.

Düşündeki olasılıkların hiçbirinde rastlayamıyor lisanını bilen çehreye,

taş kesiliyor düşleri, boş ellerini ezip geçiyor,

süvariler geçti sanıyor ellerinden,

elleri bundan sonra hiç beyaz olmuyor…

Zeus kadar kızgın tüm insanlara!

Bir gün bil(me)diklerine meydan okuyacak,

çorak bir memlekete gidecek yalpa bacaklarıyla.

Hudutsuz arbedelerde unutacak tüm geçmişi tanrı umursamazlığıyla.

Ardı, savaş meydanlarına dönecek

Bir Kalabalıktan bir denk bulacak kendine 

Birbirlerine ikinci kez bakacaklar herkesin dünyasında.

 

 

….

 

( Muğlak Kalan başlıklı yazı Venüs tarafından 19.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.