Kim bilir şimdi hangi ürkek mevsim bekliyor beni, bundan sonra saçlarımı salamayacağım balkonlarda. Yüzüm artık göğe de bakamıyor, oysa her gece saçlarım tel tel yıldızlarla oynardı. Suretim de çıktığı her yolda eskimekten yorgun. Hep pembe hayallere tutunsa da, siyah kaideler arasında kayboluyor içimdeki çocuk, korkuyor gölgesiz duvarlar altında. 

     Görüyorum kuyruğunda teneke kutularla geçiyor hüzünleri sıyırarak bir kedi, gürültüsü sıyırdığı hüzünlerden bile daha çok acıtıyor benliğimi.
   
      Ben ki bu hayatta bir haydut gibi, asla bana gelmeyecek mutlukları sahiplenmeye çalışmışım. 

Acıyor! çok acıyor...
      Sesimdeki titreklikle kalbime düşen yıldırımlar, deprem etkisi yapıyor sol boynumdan aşağıya doğru ve ben yıkıntılar arasında gelen misafir acılara ev sahipliği yapıyorum, yoklunun yanında. 
    
      Sesimdeki titrekliğe birde kelimelerin hüznü otururken, içimin duvarlarını eritiyor. 

Acıyor! çok acıyor.

Yokluğunu sorma bana.

Sorma!

Acım haddini bilmiyor!!! 

Tuğba Topal

( Acım Haddini Bilmiyor başlıklı yazı Tuğba Topal tarafından 19.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.