ERCİYES'E

Yüreği aşkla yanan , koskocaman bir devsin.
Gözlerin  sanki  volkan, içindeki  köz  gibi.
Yüzün pamuk tarlası, sönmeyen bir alevsin;
Sen bir hasret  türküsü, sonsuzlukta söz gibi.

Ne  masallar  saklıdır  tarih  yüklü  her  yanın
Kerem  ile Aslı'nın  aşklarıdır   mekanın
Gece  gündüz  yaz ve kış  yaşadığın  her anın
Geçmişten geleceğe yol gösteren iz gibi

Öyle  büyük  çınarsın , köklerin şehri sarar.
Talas ve Hisarcık'ta  gönlüm zirveyi  arar.
Sana  çıkmayan yolun  varlığı neye  yarar,
Günden  güne  kahrolup  eriyorum  tuz gibi

Rüzgarın serin eser , hem yazda hem baharda.
Derde devadır  suyun , kimseyi koymaz harda.
Hırçın  akar  dereler , aklın  dersen  firarda 
Kapanmaz  pınarların ,  akar   öyle  buz gibi.

Güneşin  ışıkları ,  inan  sende  derilir.
Vagonlar tespih gibi, tane , tane  serilir.
Gökte  asma halatın, bir yay  gibi  gerilir;
Dokundukça  teline  dertli  çalar  saz  gibi.

Efsunludur gök kubben sanki ezelden beri.
Ay gibi  karşımdasın  sensin gözümün feri.
Yüzün  karlarla kaplı ,  şehrimin  şaheseri;
Yıldızlar seni  özler , yağar  öyle  toz  gibi

Bir gün olamam sensiz  ekmeğimsin aşımsın.
Sen  benim hep onurum  , arşa eren başımsın.
Sanki  uykularımda  bembeyaz bir düşümsün,
Savrulma dur  karşımda , bir gelinlik  kız gibi.
                                       Selma Çanakçıoğlu 10 Ocak 2020
( Erciyese başlıklı yazı Şehri Mabet tarafından 20.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.