Öncelikle bu yazıyı kaleme alıp almamak hususunda oldukça düşündüm.
Cevap vermemenizin gerekçesini yazıyorsunuz. '' Büyük bir acı yaşandı yurdumda ve bu sebeple cevabınızı bir hafta sonra vereyim mi?'' diye de soruyorsunuz. Tabi ki, siz bu site de yenisiniz ve söz söyleme hakkınız bile bilmem kaç yüzüncü kişiden sonraya geliyor. Çooooooooook möhüm zatlardan sonra...
Sonra e-postanıza gelen maile bakıyorsunuz.
'' Sayın Sinan Ceylan. Edebiyat Evi Sitesinde bir yazıya yapmış olduğunuz yoruma cevap var.''
Açıyorsunuz maili. Bir de ne göresiniz? Siz maneviyatın daha önemli olduğu gerekçesiyle cevabı sonraya bırakacağınızı yazdığınız ileti sayfasında, aynı kişi başkasının yaptığı yoruma cevap veriyor.
'' Erken öten Tavuk '' benzetmesiyle.
'' O erken öten horozdur Kul Mehmet Efendi. Size saygımdan dolayı hiç bir şekilde en küçük onur zedeleyici bir yazı yazmadım. Ama siz başkasına verdiğiniz cevapta bile seviyenizi yerlerde süründürüyorsunuz. Asıl atışma dahilinde olduğum kişiye de 1 hafta sonra cevabınızı vereceğim diye not iletirken, şiirini gördükten 45 dakika sonra yazdığım cevabı kendisine gönderiyorum sosyal medyadan ve şu soruyu soruyorum Sami Biberoğulları'na.
'' Haddimi aştığım veya saygıda kusur olacak kısımlar varsa eğer düzelteyim?'' Hayır yanıtını veriyor. Ama Kul Kul Mehmet efendinin yazdığı şiire yaptığı yorumda ise '' yine yazarsa yine cevabını alır.'' şeklinde görüş paylaşıyor ki, şiiri 1 hafta sonra paylaşacağımı kendisine bildirdiğim halde.
Şimdi ne yapmalı diyorum.
Evet, ahbap-çavuş ilişkisine dair bir yazı paylaşmıştım ama bu ondan da öteye taşınmış. Birileri mahallenin (Edebiyatevi ) ağababaları olarak kendilerini takdim edip, yeni komşuya karşı kullandıkları tavırda saygıyı hiçe sayıyor.
Yazık.
Buradan Kul Mehmet Efendi ve Sami Bey'e sesleniyorum. Size cevap olarak yazdığım şiiri yayınlamayacağım. Sizler toplanın ve çoooooooook bööööyyyyük zaferiniz kutlayın. Oysa ki, ben atışmaya, zafer kazanmak için değil, eğlenmek için iştirak etmiştim.
Size bir tavsiye. Açın Sinan Ceylan'ı bi araştırın. Sandığınız gibi toy da değil, acemi de. Eğer sizlere üstad demişsem emin olunuz, yaşınız ve tecrübelerinize olan saygımdandır. Yoksa kalemimi görmüş ve okumuş olsanız, önyargılarınızın kırılacağı gibi, kullandığınız terimleri de daha dikkatle seçerdiniz.
Artık sadece selamlar...
(
Saygısızlığı Meziyet Sanmak. başlıklı yazı
Sinan Ceylan tarafından
28.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
