“Mevsimler gözlerimin rengine dönüşürken”,

“Gel” diyordun ya,

Geldim işte.

Dudağına tebessüm,

Yüreğindeki yangına, serinlik,

Kanayan yaralarına merhem,

Şifâsız dertlerine, derman olmaya geldim,

Derman olmaya.

Ellerine kalem,

Kalemine mürekkep,

Defterine şiir olmaya geldim.

Bahçende gülün,

Gülünde bülbülün,

Bülbülünde serenat olmaya geldim,

Serenat olmaya.

“Elmalar yanaklarım gibi al al olurken”,

“Gel” diyordun ya,

Geldim işte.

Yeşil gözlüm…

“Avuçlarımda duâmsın,

Geceleri rüyamsın,

Daha ne bekliyorsun” diyordun ya,

Her şeyi bırakıp,

Yolları koşar gibi,

Denizleri yüzer gibi,

Dağları uçar gibi aşıp da

Geldim sana.

Aşka açılan kapın,

Odanı ısıtan ateşin,

Geceni aydınlatan, ışığın olmaya geldim,

Işığın olmaya.

Göçmen kuşlar  yuvasına dönerken,

“Gel” diyordun ya,

Geldim işte.

Bitmeyen umudun,

Uçacak kanadın, saracak kolun olmaya,

Yağacak yağmurun,

Doğacak güneşin,

Başını koyduğun yastığın,

Yeşil gözlerinde uykun,

Koynunda yatacağın gecen olmaya geldim,

Gecen olmaya.

Sende kalmaya, senin olmaya,

Sende ölmeye geldim.

“Gel” diyordun ya…

Geldim işte.

Geldim.

ASLAN YILMAZ


( Geldim İşte başlıklı yazı sürgünadam tarafından 28.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.