Van!
Gel de dayan!
İnsan yanar mı karda?
Kışta tutuşur mu yürek yürek!
Beyaz ölüm rengi sayılır mı?
Beyazdan bir ölüm olur mu?
İnsan yanıyor, yürek tutuşuyor, beyaz ölüm oluyor.
Ve içimiz ağrıyor.
Ülkenin hangi coğrafyasında olursa olsun, oralı oluyoruz her acıda.
Oralı sayılıyoruz ruh olarak.
Gözyaşlarımız dökülüyor, dudaklarımızda dualarımız dökülüyor.
İnsanız yanıyoruz.
Canız ağrıyoruz.

Van!
Gel de dayan!
Coğrafyanın kaderidir kar, kederi de oluyor işte.
Ölümden başka ne var, diye haykırasım var.
Avazım çıktığı kadar bağırasım…
Yüreğimi yırtasım…
Dedim bu nedir kış günü örtülmüş canlarımızın üstüne boylu boyunca?
Dedi kar değil bir top kefendir sarmış canlarımızı onlarca.
Dedim ne kadar acı var ülkemde son günlerde?
Dedi sabrın da sonu illaki bir gün döner selamete.
Dedim çok zor bir imtihandır duçar olduğumuz.
Dedi kışın sonu bahara, gecenin sonu nehara (gün) açılır.

Van!
Gel de dayan.
Askeri, itfaiyecisi, AFAD görevlisi, vatandaşı…
Onlarcası karın altında…
Dağdan kopup gelen çığ Türkiye’nin yüreğine düştü.
Ateş olup ocaklara düştü.
Ölüm olup canlara değdi.
Dağılır üstündeki kara bulutlar Türkiye’m.
Doğusu batısı bir olur, kuzeyi güneyi…
Yara bandı olacak o kadar çok yanımız var ki birbirimize.
Kanayan damara tampon olacak ortak yönümüz o kadar var ki!
Açılan yaraya atılacak o kadar çok dikişimiz var ki aynı?
Bu da geçer Türkiye’m…
Bu da unutulur.
Bu da diner.
Bu ülke ne rüzgârlar gördü, ne dalgalara maruz kaldı, ne acılara ağıt yaktı, ne sağanaklarla sınandı.
Bu da geçer.
Kanasa da canımız, çıksa da…
Yitse de ümidimiz, gitse de sevdiğimiz.
Türküde söylenildiği gibi “Bu da gelir, bu da geçer!”

Van!
Giden onlarca can…
Say say ömür gider.
Mekânları cennet olsun.
Yaralılara şifa olsun.
Van başın sağ olsun.

Dört yanım hüzün; önüm ardım gözyaşı, sağım solum hıçkırık…
Etraf feryat figan...
Gözler giryan…

Van.
Gel de dayan.
Her tarafı kalbimin kırık, her köşesi çıkık…
Ülkem gibiyim çok ama çok üşüyorum.
Sar beni ülkem.
Sar beni sımsıkı seksen iki milyon.
Üşüyor yüreğim.


( Üşüyor Yüreğim başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 6.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.