Eşkiyanın aklında dolaşıyor kırk tilki.
Bilmem bu sükut niye, kim dedi ki susalım?
Biraz canlansın artık, paslanacak şu dil ki.
Kırk tilkiyi tutalım, kuyruğundan asalım.

Sanki tuğla örmüşler, herkes olmuş bir duvar.
Neden demiyoruz ki, şunların dersini ver?
Benim memleketimde, benden çok sesleri var.
Hele bir ayağa kalk, seslerini kısalım.

Bir şeyler oldu bize, herkes kendi işinde.
Dönüp bir tarihe bak, gözlerinin yaşında.
Bir fırtına  yaşattık, kurtuluş savaşında.
Vazgeçtik kasırgadan, en azından eselim.

Oturmayalım canlar, demeyin kara yazım.
Gelin birlik olalım, bu Memleket ki bizim.
Bitmeli felaketler, dinmeli artık sızım.
Kendimizle barışıp, hainlere küselim.

Kul Fikret'im yazıyor,  dili hep papuç gibi.
Eski güzelliklere, tarihine aç gibi.
Güzel Memleketinde yaşaması suç gibi.
Susmuyorsa şu dili kellesini keselim.

Mehmet Fikret ÜNALAN
09 Şubat 2020 Saat 11.50
Güzelçamlı/Kuşadası

( Kırk Tilki başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 10.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.