Hecenin neminde saklıydı yeis ve kükreyen her nida soyut bir kazanım idi muradın dillendiği ve yüreğin direndiği…

 

 




Sınırsızlığın fasiküllerinde ölü bir yeis

Miadı dolmuş tükenişin dirildiği bir hüzün deryası

Bolca nemli yasa düşmüş yer gök, sığdıramaz da acısını

Kehanetler dillenirken

Direnirken zaman

Ve nice koşut

İşte alfabenin otuzuncu harfi.

 

Minnet etmeden yaşamakla

Yan bastığım bir mıntıka

Düşlerin gerçeklere olan inancı

Reddi güç kabulü de ölümün

Yüzümü yalayıp da geçen nice şahit

Sevdalı olmaksa yüreğin de düştüğü o tuzak.

 

Kendine uzak evrene yakın

Sancılı bir güdü mevsimin sönük ferine

İtaat eden yalnızlığın kâbusuna

Sığınan yaftalar.

 

Kırık yürekler havuzu

Sabit bir mesafe

Sınır tanımasa da duygular

Sinirli hücre mahkûmları

Kaptı kaçtı hayaller

Yitip giden coşkunun kayıp frekansı.

 

Dert etmeden yaşamaksa ne fayda

İhanet edilesi yüreğin fermanı

Elbette bit yeniği

Bir fetva açığa alınan

Bir sanduka yerini yadırgayan

Fani şiirler ve fevri kalem

Kendine uzanmaksa ket vurulmuş bir yemin

Ölüme dair bir serzeniş

Göğün g/örüntüsü yastan ibaret bir zemin.

 

Elem rencideden doğan

Aşka duyulan inanç ve hüzün

Altın tepside ikram

Sönük neşenin bekası direndiğine binaen

Sanıkların firarı

Taş oturmuş bir kez yürekteki boşluğa

Aşkla kıyama duran acıdan arda kalan

Son fetva.


( Sınır Tanımasa Da Duygular... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.