Bir heceyi b/ölebilirim sonra da kırıntıları ile mizahi bir sunum yaparım elbet görünmeyene vakıf her açıda yeniden acırım duymaktan imtina ettiğim iç sesime üstelik on yılı çöpe atmanın verdiği hezeyan ile şakıyan kuşlara olan özlemimin de dindiği ve işte başlıyor masal bazen yola çıktığım bazen yoldan çıktığımın da tarifesi iken öykündüğüm hüzün.

 

Bir mimari.

 

Bir öğreti.

 

Bir  vecize iken iç sesim ve kendime göz kırptığım.

 

Kalbin sunumunda hecelerken aşkı ve mavi turnayı uzay boşluğunda bir başlık içimdeki kimliğe addedilen ve vurgun yediğim her renge olan da özentim oysaki siyah kuşağımla alt ettim ben bunca kötü insanı.

 

Sürahideki tükenmek bilmeyen su ve bardakların hacminde atan yüreğim ve işte dolduruşa gelip daha da çok sevdiğim.

 

Hacizli ve nüktedan kimi zaman imgeler bir de kompartımanların tıklım tıklım dolu olduğu mecburi istikamet.

 

Şahika az evvel vuruldu ve kanatları kırıldı aldatıların içimdeki yüksekliğe de eşlik etti şehir tıpkı iklimin ve aşkın birbirlerinden gözünü alamadığı.

 

 

Ayyuka çıkan rüzgâr.

Tebessüm yüklenmiş martılar.

Şehrin ışıkları hiç mi sönmez?

Hiç mi susmaz şairin sesi ve niyazı?

 

Apartman topuklu mutluluk…

Adımladığım her basamak

Aşkın varsa yoksa olmalı madem izahı

Kurşun yediğim de bir vecize

Rencide edilesi göğün salkımlarında

Eşlik eden bilumum gölge…

 

Ne haykırdım ne eşlik ettim

Lakin yâd ettim dünümü

Küpeştesinde hüznün

Aşka bir parmak bal çalan yüreğe de

Sitem ettim:

Sevginin koşulsuz limanına

Demir alan bir güvercin gibi

Saklı tuttum yasımı ve mazimi

Akabinde

Matemin perçemlerine dolan gök yaşı.

 

Zanların uçuştuğu hangi gerçek ise

Zemherilere sığındım

Bir de Rabbime

Kanatlarımı titrek ve korkak da alıştırmadım

Hırçın mizacımla düştüm yola

Tek başına uçan kartalın yanında

Çaldığım özveriyi armağan ettim insanlığa.

 

Pekişen hasretime

Zahmet dahi etmedim severken:

Bir kurşun kadar ağır

Bazen tek kuruş dahi etmez iken zalim ve isyan

Yüklü gölgelerden uzak durup

Vakıf oldum bilinmeze

Eşlik eden yüreğime sonatlar armağan ettim.

 

Düşmez kalkmaz Allah bir madem

Büyüyen rahmete ve sevdalı ümmete

Buyur ettim yüreğin anahtarını

Aşkın asasında saklıydı sırlarım

Goncasında ömrün devasa yanılgılarım.

Açmayı bilen acımayı da her hece

Gönül bohçamda saklı bunca gerçek ve hadise

Tozlu yollara sunduğumu gönlümün nemiyle

Azat ettim mazimi;

Yarına biat bir hükmü de saklı tuttu Yaratan.

 

Tünediğim aşkta sure tadındaydı soluduğum hazan

Kavisli yollar

Kardan buz tutan nice yürek

Serpilen ümit ve her hece

Yankılandı göğün mavisinde

Solumda hazine

Sağımda Besmele

Öykündüğüm nice rahmet

Kayda aldığım üç beş yanlış ve yanılgı

Alıkoymadı da yolumdan

İçimde dirlik ve heyecan.

 

Yan yan yürüyen bir manzumede saklı olsa da

Kimi zaman isyan

Aldırış etmeden kötüye ve nefrete

Hazine sandığımdan birer hediye her hikâye

Sükût altındı madem

Bir ömür yediğim zılgıt neydi

Her şeye rağmen?

 

Sevgiden yana desturum

Bir hecede takılı aklım

Aşka olan inancım

Latif bir hece uyumsuz mizacımla sevdiğim evren

Na’şında dünün:

Elbet yarına dair bitimsiz bir özlem…

 


( Düşmez Kalkmaz Bir Allah... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 19.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.