DÜNYADA VİRÜS PANİĞİ

Bugün de gün aydı,her doğan gün gibi.
Güneşli günler görmemize daha zaman var.
Mart ayının ortalarındayız ama güz hala son günlerinin saltanatını sürüyor...
Bense içime sığmayan bir yürekle,yalnızlığın tahtına yaslamışım başımı,günbegün yabancılaşan dünyadaki kayıp duyguları düşünüyorum...
Kara bir bulut kümesi gözlerimde bir perde gibi olsa da,yırtıyorum karanlıkların örtüsünü bir çırpıda,beni saran gökyüzünün kollarında...
Üzerime tonlarca ağırlık yüklenmişcesine yorgunum bu aralar!
Yaşama hevesiyle mavi yeşil düşlerimi saklıyorum zamanın kumbarasında.
İçimde esen amansız kasırgalar,sevgimin hızını daha da artırıyor.

Birkaç aydır ilk önce Çin'de başlayıp,hızla Avrupa Ülkelerine ve bizim ülkemize kadar
yayılan,çok kişinin ölümüne yol açan eşkıya gibi bir virüs dolaşıyor dünyada...
Herkesi bir tedirginlik,bir korkudur sardı.
Ölüm korkusu.
Korku giderek paniğe yol açtı.
Marketler talan edildi,maskeler,kolonyalar yok sattı.
Her günün gündeminde,gerek basında,gerek sosyal medyada,gerekse de dünyada
hep corona virüsü konuşulur oldu.
Her geçen gün yayılan bu virüse karşı bir farkındalık gelişti.
Bunun yanında arsız,yeni fırsatçılar türedi.
Suya sabuna dokunmayan bir millet olmuşken,birden ne çok elimizi sabunlu suyla yıkar olduk,pisliklerden arınırcasına...
Kum saati ömürden akarken zaman,sanki bir ömür hırsızını nasılda kovalıyor insan!
Her şeyin sonunda kaçınılmaz bir gerçek,ölüm var elbette.
Virüsü kökünden kesip atacak keskin bir bıçak da yok ki,korunmaktan,hijyen kurallarına uymaktan ve bağışıklık sistemimizi yüksek tutmaktan başka!

Ne çabuk teslim olduk gözle görülemeyen bir mikroba?

Oysa yıllardan beri süregelen savaşlar,kötülükler hala tekerrür etmekte ve üzülerek izlemekteyiz ne yazık ki!
Sayısız,vadesiz bu ölümlere de sebep insan değil midir?
O halde bir virüs kadar tehlikeli ve insafsız değil midir o insanlar?
Neden onları aramızdan yok edemiyoruz veya topluma kazandıramıyoruz?

Giderek yalnızlaşan dünyada,gönüller talan yeri.
Kaşarlanmış duygular alabildiğine başıboş ve nahoş.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bencilce...
Sevgiden,merhametten,vicdandan,güzel duygulardan yoksun.
Teknolojiyi neden kötüye kullanıyoruz?
Daha iyi,daha mutlu olacakken,neden daha çok mutsuz insanlar?
Neden eskilere çok özlem duyuyoruz?
Kim kirletti bu dünyayı?
Genetiği değiştirilmiş ürünleri kim üretti,eski organik mamulleri kim tüketti?
Zeytine ayakkabı boyası,kırmızı toz bibere kiremit tozu,domates,patates,elma,ayva,
portakal v.b her türlü sebze ve meyvelere kim zehir tozunu ekti,zehirledi,kanser yaptı bizleri?
Sahilde gezerken kumsalda çekirdek yiyerek kabuklarını yere atan,uyarıldığında kızan,
yerlere tüküren,arabada giderken çöpleri yere atan insanlar mikrobun ta kendisi 
değil midir?

Çirkin şeylerin,güzel bir tarafı yoktur.

Yazımda sizlerinde bildiği gibi,bu dönemde başka virüslerin de olduğuna dikkat çekmek istedim.
Bütün dünyanın seferber olduğu bu zor dönemde elbette hepimize görevler düşüyor.
Kimisi bu olanlara hiç aldırış etmiyor,kimisi panik olup kendini dipsiz kuyuya atıyor,kimisi de her şeyin farkında olup,üzerine düşenleri yapıyor.

Tedbir bizden,takdir Allah'tan.

Öyle bir dünya olsun istiyorum ki gönülden...

Sevgimiz,zaman zaman kararan dünyamıza bir güneş gibi doğsun her zaman.
Bu güzel evrende barış içinde kardeş olsun tüm insanlar...
Gökyüzü bile tüm her şeyi kucaklarken,neden biz insanlar kucaklaşmıyoruz,savaşıyoruz hiç durmadan?
Merhamet,hoş görü kol gezsin her yerde...
Adaletten önce vicdanımız yargılasın bizi,kessin cezamızı...
Şarkılar,türküler dinlensin,gönüller eylensin...
Arada da olsa bir şiir,bir kitap oku...
Bakma öyle hayatı en ince yerinden doku.
Avutmasın hayaller,gerçeğe dönsün düşler...
Aşırı hırslar olmasın,ölçüyü ve dengeyi her şeyde koruyalım...
Kin,nefret gibi duyguların kökü kazınsın ki,susamış gönüllere,her yüreğe sevgi ekelim,sevgi biçelim.

Tanrı'nın bizlere bahşettiği kısa ömrü nimet bilip,ailemizle,eşimizle,dostlarımızla,
huzur,mutluluk ve hoşgörü içerisinde,kalp kırmadan iyi bir insan olarak yaşayıp;geride insanların faydalanacağı güzel eserler,gülümseten güzel hatıralarla,hoş bir seda bırakabilene ne mutlu!

Bu günlerde ve her zaman stresten uzak,bağışıklık sistemimizi ve sevgimizi güçlü tutup,
gerektiğinde corona gibi virüslere de meydan okuyalım hep birlikte.
Gözümüzün önünden dağılsın sis perdesi...
Parlasın,umut dolsun,fersiz,korku dolu gözlerimiz...

Hala bizleri bekleyen güzel bir dünya var,çok uzaklarda değil...
Aklımızda ve yüreğimizde...
Yani hepimizde...

AYLA CERMEN TÜFEKÇİ
( Dünyada Virüs Paniği başlıklı yazı Ayışığı tarafından 14.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.