AŞKA BEYIT
Bu nasıl bir aşk nasıl aşk ki hikayesi zor
Sanki tiyatro sanki sahnede çizli dekor
Bumu aşk dedikleri mavi tülbent de cennet
Vallahi bu aşk değil olsa olsa bir şehvet
Kalbi git git desede gözleri gel gel der de ,
Söyleyin bana aşka açılan kapı nerde
Akreb çayan dolaşır karanlıkta inimde
Sanki kurt girmiş gibi bir sancı var beynimde
Bir bardak su misali yuvarlak bir şişenin
O şişenin içine berbat hali düşenin.
Dokununca patladı tutun tutun düşecek
Gül yaprağına kondu içinden çıkan böcek
Ikisi birleşince bakın nasıl pekişti
O böcek ki tam kırk yıl şişe içinde pişti
Susuzluktan kavrulup yarıldı ırmağında,
Bir damla su içmedi bekledi yaprağında
Ister delilik deyin isterseniz sarhoşluk
Hiç bir zaman dolmadı ki sol yanım daki boşluk
Gönül gönül gezdirdi kezzap içtim böylece
Banamı düştü bunca acı keder işkence.
Kaldırımlarda üç beş gün aşk yaşayacağım
Gönlü öldürüp sonra taput taşıyacağım.
Sen susuz çatlak toprak bense yağan yağmurum
Sen ağlama diye ben çırpınıp ağlıyorum
Şu benim üstümdeki cefa dağının tozları
İçim dekini sorma kutupların buzları
Ben silinir giderim yazdığımla be kadın .
Ben yazdıkça tarihte kalacak senin adın.
Aşkı yaşattığın için teşekkür ederim
Soran olursa seni benim sevgilim derim.
HARUN YILDIRIM
(
Aşka Beyıt başlıklı yazı
Harun Yıldırım tarafından
24.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.