...

Biyolojik savaşın ayak sesleri daha virüsten önce başlamıştı. Salgın başlamadan önce biyolojik istihbarat savaşları yaşanmıştı. ABD, FBI’yı devreye sokarak Çin’de çalışan Amerikalı virüs uzmanların peşine düşmüş, tutuklamalar yapmıştı. Virüsün Çin’de ortaya çıkması asla tesadüfü değildi.


Rusya, Çin’in en büyük stratejik ortağıydı. İkisi de aynı anda çökertmenin hedefi içinde idi. Petrolün 25 doların altına indirilmesi de aynı oyunun bir parasıydı. Buna karşı Rusya’nın elinde kullanabileceği bir kozu da yoktu.


Diğer yanda Rusya’da devlet ve halk salgına hazır değildi. Acil önlemler alınmazsa, 1991’de ülkenin dağılmasından daha büyük bir çöküşe sürüklenebilirdi.


Son bir ayda 50 trilyon dolar el değiştirirken, son iki ayda 500 milyar dolar kaybeden şirketler de vardı. Amerika’nın 23 trilyon dolar borcunun olduğunu, borcunun her yıl 1 trilyon dolar arttığını, dış borç nedeniyle iflas ettiğini, devleti yönetenlerinin biyolojisinin bozulduğunu dünyada kaç kişi biliyordu ki!


IMF’nin Ekim 2019’da yapılan toplantısında 2020 yılı öngörüsünde kurumun 1 trilyon dolara ihtiyacı olacağını söyleyen IMF Başkanı Kristalina Georgieva; “Korona nedeniyle 2020’de küresel ekonomi 2008 yılından daha büyük darbe alacak, her ülkenin yanında olacağız” dediğini pek dikkate alan olmamıştı. “189 ülkeye kredi vermeye hazırız” sözlerinin “Biz IMF olarak 189 ülkeyi yönetmeye hazırız” demek istediğini kaç kişi farkına varabiliyordu ki?


IMF ülkelere borç para verir, parayı uzatırken de ‘ülkenizi biz yöneteceğiz’ diye bir anlaşma imzalatır. IMF memuru, ülkeyi yöneten Başkan veya Başbakan’ın üstüne çıkar, meclis koridorlarında gezer, ‘çıkarın şu kanunu’ der ve kanun “şak” diye anında meclisten geçer. Her şeye zam yaptırır, özellikle vergi kanunları çıkartır, halkın cebindeki paralar sülük gibi emilir. Paralar IMF’nin faizine ve destekledikleri zenginlerin cebine gider. Her ülkede IMF’nin arkasında olduğu akraba gibi zenginler vardır.


Washington’daki IMF’nin merkezi Beyaz Saray’a sadece 450 metre uzaklıktaydı. Ülkeleri kasıp kavuran virüs nedeniyle 96 ülke IMF’nin önünde borç dilenme kuyruğuna giriyordu.


Birkaç ay önce ABD ile it dalaşına giren Venezuela IMF’den 5 milyar dolar borç isteyince;  “Şekerim paranın ne önemi olur, istediğin kadar alabilirsin. Bir şartla!  Koltan madenlerinin işletme devrini verirsen, istediğin kadar para…” sözleri karşısında şamar yemiş oğlana dönüyordu.


 (Koltan nedir? “Demir çelik ve silah sanayisinden, enerji depolayıcı ve kapasitor olarak cep telefonundan laptopa kadar her yerde kullanılan kıymetli maden… Hatta telefonların kanı da denebilir.)   


Kongo 2 milyar dolar isteyince; “Aşk olsun yani, lafı mı olur? Kabolt sizdeymiş! (Elektrikli otomobiller ve cep telefonları için tek önemli maden) Kabolt maden yataklarının çıkarma ve işletmesini IMF’ye devrederseniz, hay hay paranız hazır…” deniyordu.


Taç anlamına gele bir virüsle dünyada yeni düzen kurmak isteyenler, herkesten tıpış tıpış yeraltı zenginliklerini masaya getirmesini istiyor. İran’ı bile diz çöktürdüyse, gerisini düşünmek gerekiyordu.


Akbabalar dünyayı 10 dolarlık bir virüsle alt üst ederken, kredi tuzağıyla 189 ülkenin anahtarlarını istiyorlardı.


Dean Koontz’un 1981 yılında yazdığı “The Eyes of Darkness/Karanlğın Gözleri” adlı kitapta “2020’de Vuhan’da virüs çıkacak, dünya ekonomisi çöküp el değiştirecek” sözleri 39 yıl sonra hayata geçiriliyordu.


2018 yılında İtalya’nın Torino kentinde yapılan Bilderberg toplantısında Vatikan Dışişleri Bakanı Kardinal Parolin “Dünyayı etkileyecek bir virüs olursa, ekonomileri ne kadar etkiler?” sorusuna, FED başkan yardımcısı Fisher “ekonomileri bir virüs değil, medyanın algı çalışması çökertir” diyordu.


Erdoğan’ın da; “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yepyeni bir küresel, siyasi ekonomik, sosyal sistemin inşa edileceği bir döneme giriyoruz” sözlerinin boşa olmadığını, yaşananların nereye evrileceğinin farkında olduğunu gösteriyor.


İlginç denebilir ama değil!


Çin’de 23 milyon işyeri kapanırken, 321 milyon çalışan eve gönderiliyor. Böyle bir dönemde akbabalar kelepire düşen şirketleri satın almak için birbiriyle yarışa giriyorlar.

 

...

Ant. - 300320


Devamı var

...


    

 

 

( Akdenizdeki Kavga - 54 başlıklı yazı Kocamanoğlu tarafından 31.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.