Güzelçamlı Dağ Çileği Yürüyüş Grubu ve Mustafa Kemal Türk Halk Müziği Korosu
arkadaşlarımla, tüm Yurdum insanlarına armağandır.

Her renk, her ırk, her Millet, nasıl tuttu el ele.
Hani savaşlarınız, hani o katliamlar.
Hasret kalmamış mıydık, iyiye ve güzele?
Hani o kara gözlük, takan zalim adamlar.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Gözünüzü açtı mı, dünyanın ortak yası.

Ölüleri saymaktan, usandık bıktık artık.
Sussun televizyonlar, sussun tüm yetkililer.
Denizler duysun bizi, gemiler yaktık artık.
Bilançoyu göklere assın tüm yetkililer.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Geçsin şu Koronanın, geçsin artık modası.

Karantina günleri, unutulur mu bilmem?
Saran bu matem bir gün deyin son bulacak mı?
Eğer unutulursa, bunun altında kalmam.
Kilit vursam dilime dünya unutacak mı?
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Bu çığlık sussa bile, iz bırakır sedası.

Bir çocuk ağlıyor bak, babasını kaybetmiş.
Cenazesi omuzda, bile taşınmaz oldu.
Bir emek ağlıyor bak, çabasını kaybetmiş.
Nasırlaşmış elleri, artık aşınmaz oldu.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Bu canların vedası, bu emeğin nadası.

Titre bir insan oğlu, titrede düşün hele.
Nerede hatalıyız, nerede yanlış yaptık!
Yüce Mevlam rızkını vermedi mi her kula!
Neden azdık bu kadar, paraya pula taptık.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Ha bire doldurdunuz, şimdi boşaltın tası.

Nerede dağ çileği, nerede Kemal Arı.
Nerede şu dağların medarı iftiharı.
Nerede Osman abi, efelerin diyarı.
Güzel Aydın'ım nerde, nerde yüreğin harı.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Nerede çalan sazlar, geçmez yüreğin pası.

Bu mikrop ne çeker ki, kaç para ki kilosu.
Nelere sebep oldu, gördünüz mü hey canlar!
Fotoğraflarda kaldı Dağ Çileği filosu.
Hatıralarda kaldı, o güzel heyecanlar.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
İyice mahzunlaştı, dağı, taşı, ovası.

Davutların korosu, hani Mustafa hocam?
Sevgili Rıza kardeş, nerde ritm eden sazın.
Hani saz arkadaşın, çalında dinsin acım.
Nerede ki şu bahar, nerde müjdesi yazın.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Yüreğim kan ağlıyor aha tam da şurası.

Söz sana sayın hocam, hep sana bakacağız.
Gönlünden gönlümüze, bir zincir örülecek.
Bu devran düzelmezse ağıtlar yakacağız.
Güzel günlerimiz var inşallah görülecek.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Şimdi kimi avutur, koromuzun odası.

Haydar haydar diyenler hep beraber sustuk mu?
Neredesin Ali Çil, nerdesin Nedim abi.
Notaları kaldırıp, defterleri astık mı?
Şarkı, türkü söylemek o da mı izne tabi.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Duyulmaz oldu canlar türkülerin nidası.

Sesim duyuluyor mu bir kontrol et Haydar'ım?
Ses düzeni sendedir, bilirsin bu işleri.
Bilmem kaç gece oldu, bitmiyor hiç efkarım.
Pencerenin önünde seyrederim kuşları.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Olur mu bilmiyorum, şu mikrobun vedası.

Nerdesin Hadi abim, nerde yaylı tamburun.
Bize şarkılar söyle, Hafız Burhan sesiyle.
Sonu gelecek mi ki, sırtımızda kamburun?
Yoksa tanışmak mı var makberin bestesiyle.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Ne de yamanmış canlar, hayatın son perdesi.

Ahmet kaptan Söke'de bizim gibi sustu mu?
Yine koşuyor musun sazınla oralarda.
Söyle kardeşim, söyle afaganlar bastı mı?
Bizleri soruyorsan, ıssısız buralarda.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Bir fotoğraf çekelim, korona hatırası.

Nerede Nevin, Melek, yaptığınız mamalar?
Hani o hep birlikte yediğimiz yemekler?
Nerede hayırları sunduğumuz Cumalar?
Nerede Aynur ablam, çorbanda ki emekler?
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Nerede arap aşı, nerde hamur çorbası?

Ya sevgili Gümüşler, Fatoş, Bülent kardeşim.
O güzelim keşkeği, yine yiyecek miyiz?
Ne olacak bu işler, Fatoş, Bülent kardeşim.
Gün gelip bu musibet bitti diyecek miyiz?
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
İnşallah sonuç verir insanlığın çabası.

Evlere kapandın mı sen de Mehmet Bektaşım?
Dayanmak lazım dostum, direnmeliyiz buna.
Nasıl yazmayım size, kemale ermiş yaşım.
Dualar ediyorum, yüreğim yana yana.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Bitecek mi bu tasa, yoksa var mı arkası.

Özledik Haluk kardeş, sesini ve sazını.
Mahzuni'nin dilinden türkü ve deyişleri.
Türkü söyle deyince; Fatma'nın o nazını.
Haydi bir düet yapın, akıtalım yaşları.
Burası Güzelçamlı, Burası Kuşadası.
Bitsin arttık şu salgın, yetti bıdı bıdısı.

Yürekler bir atıyor, Ali  ve Sema canlar
Şimdi bir şarkı söyle bize gelsin ağabey.
Sema hanım tempo tut, bitmesin heyecanlar.
Bu dik duruşumuzu, kıskanmalı ağa bey.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Elbet sona erecek, bu Milletin cüdası.

Elbette korunmalı şu sosyal mesafemiz.
Korku dağları aştı, yok bu işin şakası.
Cümleten toparlandık, evlerde olduk semiz.
Hepimizin geçecek belki; yüzü okkası.
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Spor yapmak gerekir, bulsak mı kum torbası?

Kul Fikret'im diyor ki; hep birlikte şaşkınız.
El bilir alem bilir, umut varsa, hayat var.
Bitmesin tükenmesin içinizde aşkınız.
Ağlama insan oğlu, ağlama ey nazlı yar!
Burası Güzelçamlı, burası Kuşadası.
Zincire vurulur mu gönül karantinası?

Mehmet Fikret ÜNALAN
04 Nisan 2020 Saat 02.05
Karantina günleri
Güzelçamlı/Kuşadası

( Karantina Günleri başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 5.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.