bir mevsim ayazında
akıyorum egomun kör uçurumlarına
ve musalla kadar yalnızım
ölü ifritler şehrinde
tenden sıyrılmış gecenin şavkı
ipe dizilmiş angarya vakitler

sufi uykusunda
eğrelti otlar gibi
su kamışları gibi

korku ile ümit arasında
fikri ıssızlık
zikri sessizlik
tekrar tekrar kendini inşa ediyor hafızam
dünü konuşuyor
bugünü dinliyor

şaşırtan
yoran
bıktıran bir tempo
zihinden pompalanan spot ışıkları ile
aydınlanıyor tene mahkum ruhun coğrafyası

zaruret miktarınca
yitik şehir görüntüleri
ışık olmadan da devam ediyor
edecekte
ağaçların çiçek açması
kuşların kanat çırpması

yardıma hiç ihtiyaçları yok
gelecek baharın
doğacak güneşin
yağacak yağmurun
rüzgarlar kah fısıldayacak
kah haykıracak

geride derin bir boşluk
derin bir depresyon
çok başka türlü
gün sayıyor
arınmış bir kalp
berrak bir zihin
kıvrım kıvrım
katman katman yürek

burası senin evin
orası onun bahçesi
tıkıştıra tepiştire
her türlü meşakkat
şuuraltının menzilinde
artık sığmakta zorlanıyorlar

günde üç -beş can sıkıntısı
can sıkıntılarım birbirlerine yoldaş
mahrem anlarını paylaştıkça üçer beşer
beş dakikada bir
faraza
bir kaç paket hazır çorba
sallama çay cümlede yerini alıyor
geceden zihnimin dibinde kayıtlı kalmış

redfer

( Boş Şehir başlıklı yazı redfer tarafından 18.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.