Anlatılmaz
Anlatılmaz bir masalın içindeyiz
Anlatılsa dayanamayız
Anlatılmazsa ders almayız
Buyurun dinleyin masalı
Densizlerin ordusu
Sömürgecilerin sürüsü
Talan etmiş ülkeleri edepsizler korosu
Boş şehirleri bıraktılar geride
Şimdi yıkımlar var şehirlerin içinde
Her kapının önünde bir musalla taşı
Kimse göğe kaldıramıyor başı
Pişmanlıktan akarken gözyaşı
Sefil uykusunda gezer adım başı
Issızlık gezerdi fikirlerde
Diken kaplamıştı gülüşleri de
Zaten tatlı söz yoktu dillerinde
Ne vardı ki o olsun ellerinde
Akıyor yaşlar masumların göz bebeklerinde
Anlaşılmaz bir labirent yollar
Dehlizlere çıkıyor sokaklar
Aydınlığa hasret kalmış sokaklar
Bir gülüşle aydınlanırdı dünya oysa
Şimdi kim bin gülüşü bula eğer geride kalmışsa
Canların kanat çırpışı
Kapıların kapanışı
Fısıltılarla feryatların yok oluşu
Aç gözlü insanların kuruyuşu
İşte insanın kendi kendine bulduğu buluşu
İşte bakın kendi eden kendi bulanın saçını başını yoluşu
Mehmet Aluç