OYUNLARIN ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE KATKILARI
 1
Türkçe Sözlük’te oyun, vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence, kumar, şaşkınlık uyandırıcı hüner, tiyatro ve sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi, bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma şeklinde açıklanmıştır.
 
2
 Oyun kelimesinin kökeni Şamanlıktan gelmektedir ve Türkçenin en eski sözcüklerinden biridir. Geçmişte oyun, şamana ve şaman töreninin tamamına verilen addır. Oyun sözcüğünün çeşitli anlamları düşünüldüğünde, bunların hemen pek çoğunun şamanın büyüsel törenindeki çeşitli ögelerde içerildiği görülür Oyun kelimesi zamanla şaman ve şamanın yönettiği tören yerine, şamanın yaptığı eylemin adı hâline gelmiştir. Bunun yanında, şamanın adı olmanın yanı sıra türlü anlamları da günümüze kadar getirmiştir. Kelimenin kazandığı anlamların ortak noktasını ise çeşitli akıl ve beden hünerlerine dayalı hareketler oluşturmaktadır. Yani oyun kelimesinde mutlak surette bir akıl ve beden becerisi vardır
3
Çocuklar, kendilerini yetişkinlerden farklı kılan, fiziksel, ruhsal, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarının bir kısmını kendi kendilerine karşılayabilirken, bir kısmında desteğe ihtiyaç duyarlar. Bazı ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamalarını sağlayan en önemli vasıtalardan biri ise oyundur. Öyle ki oyun, çocuğun beslenmeden sonra en temel ihtiyaçlarının başında gelir. 
4
Çocuk, hemen her hâl ve şart altında, ne yapar yapar oynayacak bir şeyler ile oynayacak bir yer ve zaman bulur. Oyun, onun hayatının tuzu biberidir. Bu ihtiyaca bağlı olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, çocuğun olduğu her yerde oyun vardır ve âdeta hayatının gayesidir.
5
Cirit, güreş, horuz dövüşü, saklambaç, bilye, topaç, aşık gibi. Oyun çocuğun yemek yemesi, uyuması, okulda ve evde ders saatleri dışında hemen hemen bütün yaşamını kapsar; arkadaşı ile itişip kakışması, tek başına bir bahçenin bir başından bir başına koşması, merdiven tırabzanlarında kayması birer oyundur
 
6
 Oyun, belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen, fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dilsel, duygusal ve sosyal gelişimin temeli olan, gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir.
7
Oyunların çocuklar için en önemli özelliklerinden biri, eğlendirirken eğiten ve dinlendiren yanlarının olmasıdır.  Oyunları, çocuğa bireysel olarak sağladıkları katkılar açısından değerlendirecek olursak, hareket ağırlıklı olduklarını, paylaşmayı öne çıkardıklarını, düşünmeyi ve çözüm üretmeyi esas aldıklarını söyleyebiliriz. Buradan hareketle, oyunların, her gün biraz daha az oynatmaya çalışğımız çocukların gelişimlerine olan katkıları üzerinde durabiliriz.
 
8
Oyun, çocuğun gelişimi için en vazgeçilmez unsurlardan olup, çocuğun fiziksel, bilişsel, duyuşsal ve sosyal yönden gelişimini sağlayan önemli araçlardan biridir. Çocuğun büyümesi ve sağlıklı bir şekilde gelişmesi için beslenme ve sevgi kadar gereklidir. 
9
Çocuk, oyun aracılığı ile üzüntülerini, kaygılarını, düşmanlıklarını, sevgilerini, kıskançlıklarını, hayallerini, iç çatışmalarını, düşüncelerini ifade eder. Oyun, çocuğun kendini tanımasına ve kendini başkalarından ayıran özelliklerinin bilincine varmasına yardımcı olur. Özellikle evcilik oyunları, hayal ve taklit oyunları ve çeşitli meslekleri dramatize etme gibi oyunlar, çocuğa sosyal gelişim yönünden önemli katkılar sağlar.
10
Oyun, gerçek bir eğitim aracı olup okulöncesi dönem ve okul yılları boyunca kazanılan bilgilerin kuşaktan kuşağa taşınmasını sağlar. Çocuk, yaşam için gerekli olan davranış, bilgi ve becerileri oyun içerisinde kendiliğinden öğrenir. 
11
Çocuk, oyun içinde kendi çevresi ile uzlaşmayı, sosyal yaşama uyum sağlamayı, hakkını savunmayı, başkalarının hakkına saygı göstermeyi, iş birliği yapmayı ve paylaşmayı öğrenir ve böylece sosyalleşir
12
Montaigne’nin dediği gibi, çocukların oyunu oyun değil, onların en ciddi uğraşısıdır… Çocuk oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri serpilir, becerisi artar. Çünkü oyun çocuğa en doğal öğrenme ortamıdır. Duyduklarını, gördüklerini sınayıp denediği, öğrendiklerini pekiştirdiği bir deney odasıdır… Oyun, çocuğun toplumsal bir varlık olarak gelişmesinde en doğal ortam olup, kendi kişiliğini tanımasına ve kendini başkalarından ayıran özelliklerin farkına varmasına yardımcı olur.
13
Çocuk, oyun aracılığı ile üzüntülerini, kaygılarını, düşmanlıklarını, sevgilerini, kıskançlıklarını, hayallerini, iç çatışmalarını, düşüncelerini ifade eder. Oyun, çocuğun kendini tanımasına ve kendini başkalarından ayıran özelliklerinin bilincine varmasına yardımcı olur
14
Özellikle evcilik oyunları, hayal ve taklit oyunları ve çeşitli meslekleri dramatize etme gibi oyunlar, çocuğa sosyal gelişim yönünden önemli katkılar sağlar.
 
15
Oyun yolu ile yapılan etkinlikler hem el-parmak gibi küçük kasların, hem de bacak, kol gibi büyük kasların gelişimini destekler. Özellikle fizik gücü gerektiren oyunlar (koşma, atlama, tırmanma vb.) vücut sistemlerini çalıştırarak büyümeye yardımcı olur. Ayrıca ifade kabiliyetini ve görme, işitme, tatma koklama duyularını geliştirir
 
 
16
Çocuk, oyun içinde kendi çevresi ile uzlaşmayı, sosyal yaşama uyum sağlamayı, hakkını savunmayı, başkalarının hakkına saygı göstermeyi, iş birliği yapmayı ve paylaşmayı öğrenir ve böylece sosyalleşir
17
Evde, sokakta, bahçede, parkta, bulabildiği her yerde çocuk oyun oynar. İnanç ve çevre koşullarından kaynaklanan yasaklamalar da çocuğun oyun oynamasını engelleyemez… Oyun çocuklarda ifade edebilme, anlatma yetisinin gelişmesine büyük katkı sağlar. Oyun ortamı çocuğun en özgür ortamıdır. Bu özgür ortam ise çocuğun zekâ gelişimine etki eder
18
Oyun, psikolojik açıdan çocuğun ruhunun, hayal gücünün ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunarak, gelecekteki hayatı için hazırlık yapmasına olanak sağlar. Oyun oynayan bir çocuğun, çevresi ve oyun arkadaşları ile ilişkisinin nasıl olduğu ve onlara karşı takındığı tavır rahatlıkla gözlemlenebilir
19
Oyun, çocuğun yaşam karşısındaki tutumunu ele verir. Pedagojik yönden konuyu ele alanlar, oyun oynamaktan kaçan çocukların ruhsal gelişimlerinde her zaman bir aksaklık olduğunu ve çocuklardaki toplumsallık duygusunun kapsamını büyük bir kesinlikle belirlemeyi sağlayabilecek tek şeyin oyunlar olduğunu vurgulamaktadır
20
Oyun, 
1çocuğun mutluluk ve heyecanını
2 taklit yeteneğini,
3 hayal gücünü, 
4olaylara aktif katılımını, 
5 inisiyatif kullanma ve karar verme yetisini,
 6 üretim ve yaratıcılığını,
 7özgüvenini, başka kişilerle iletişimini, empati kurma ve kendini tanıma kabiliyetini; 
8 hoşgörü, paylaşma, kabullenme duygusunu, kurallara uyma, problemlerine çözüm getirme, 
9 belli bir disiplin içinde düşünme, 
10 cinsiyetiyle özdeşim kurma, 
11 çeşitli toplumsal rolleri benimseme, 
12 araştırma, uzlaşma, 
13 kendilik değerlerini oluşturma,
14 kendini ifade etme, 
15sorumluluk duyma, risk alma,
 16bildiklerini organize etme, şahsi yeteneklerini geliştirme, karar verme ve bunun sonuçlarına katlanma,
17 ritim duygusu gibi zihinsel ve fiziksel çeşitli becerilerini birçok yönden geliştirir
 
21
Çocuk, oyun içinde hareket eder, düşünür, karşılaşğı sorunlara çözüm üretir; birçok şeyi paylaşır; birlikte hareket etmeyi, plan program yapmayı, başkalarının haklarına saygıyı öğrenir; bir şeyleri başarmanın ve paylaşmanın verdiği hazla ruhsal tatmin yaşarken, daha büyük başarılara ulaşmak için kendine güveni artar. Oyun oynarken hedefine ulaşamayan çocuğun duyguları kamçılanır, bir sonraki oyunu kazanmak için daha çok çalışır. Böylece başarmak için çalışmanın gerekliliğini kavrar. Bütün bu etkilerin sonucu olarak, çocukla oyun arasında samimi ve karşılıksız bir ilişki vardır. Oyun oynayan çocuk, kutsal bir ayin gerçekleştirircesine trans hâlinde ve dış etkilerden arınmış durumdadır.
 
 
22
Oyunun çocukların sosyokültürel gelişimlerindeki en önemli katkılarından biri de çocukların dil becerilerini geliştirmesidir. Oyunların başında eş seçimi için yapılan sayışmacalar ve bazı oyunların içindeki tekerlemeler çocukların diksiyonları açısından fevkalade önemlidir. Bunun yanında çocuk oyun içinde hakkını ararken, kendini savunurken duygu ve düşüncelerini en inandırıcı ve samimi bir şekilde karşısındakilere anlatmaya çalışır.
23
Oyun oynayarak büyüyen çocuklar, kendilerini gerçekleştirmede, hayatta başarılı ve mutlu olmada diğerlerine göre daha şanslıdır. Oyunlar eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir destekleyici unsurdur. Bu sebepten, yetişkinlerin, özellikle de eğitimli kişilerin, çocukların oyun oynayarak büyümeleri konusunda daha hassas olması gerekmektedir.
( Oyunların Çocukların Gelişimine Katkıları başlıklı yazı gölevi tarafından 22.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.