MÜSLÜM GÜRSES KİMDİR? 1953-2013
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 28
Nisan 2020
Şairliğimden mi?
Sanatçı ruhlu birisi olduğumdan mı? Bilemiyorum. Kültür-Sanat ve edebiyat
adamlarına sempatim var. Hele ünlülerimizi hiç mi? Hiç unutamıyorum. Onlar izleri silinmeyen birer
değerdirler. Onları ruhumda yaşatmak istiyorum. İşte bu nedenle ünlü sanaçıyı bugün sohbet köşeme misafir etmek
istedim. Müslüm Gürsesi tanısanız da, birde benim kalemimden tanımanızı
istedim. O’nu bugün burada rahmet ile beraber analım dedim. Bana göre, ustaya
saygıdır bu yazdıklarım.
Müslüm Gürses
(Müslüm Akbaş, 5 Temmuz 1953; Fıstıközü, Halfeti, Şanlıurfa - 3 Mart 2013,
İstanbul), arabesk ve Türk halk müziği sanatçısı.
7 Mayıs 1953'de Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi'nin Fıstıközü köyünde kerpiç bir
evde dünyaya geldi. Annesinin adı Emine'dir. Babası Mehmet Akbaş rençberlik
yapar, türkü söylemeyi sever, bağlama çalardı.
Akbaş çiftinin Müslüm'den sonra Ahmet ve Zeyno adında bir erkek, bir de kız
çocukları oldu. Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa'da geçti.
Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler.
Müslüm Gürses, şarkıcılığa 1965 yılında, küçük yaşta Adana'da bir çay
bahçesinde şarkılar söyleyerek başladı, aynı zamanda Halkevine de gitti. Terzi
çıraklığı ve kunduracılık yaptı, o yıllarda bir gazinoda sahneye çıktı.
Ayrıca ilkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken, 1967 yılında Adana Aile
Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu.
Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o
dönemle ilgili olarak şunları söylemiştir: "İlkokulu bitirdim. Gerisi yok.
Adana'da damda yatarken uzun hava okudum.
Arkadaşım Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda
sanatçı oldum".Soyadını da orada çalışırken “Gürses“ olarak değiştirirler.
1967 yılından itibaren TRT-Adana-Çukurova Radyosunda da her hafta Cumartesi
günü canlı olarak türküler söyledi. 1968 yılından itibaren piyasaya ilk
45'likleri çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli "Emmioğlu/Ovada Taşa
Basma" plağıdır ve Ömür Plak , Adana basımıdır. Ömür Plak ile toplam 4
adet 45'lik yaptı.
İstanbul'a gelen Gürses, Selahattin Sarıkaya'nın sahibi olduğu Sarıkaya Plak
ile 2 adet 45'lik plak doldurdu: "Giyin Kusan Selvi Boylum/Hayatımı Sen
Mahvettin" ile "Gitme Gel Gel/Haram Aşk".
Daha sonra 1969 yılında yine İstanbul'da Palandöken firması ile çıkış parçası
olan "Sevda Yüklü Kervanlar"ı içeren "Sevda Yüklü
Kervanlar/Vurma Güzel Vurma" isimli 45'lik Plağı çıktı. Bu plak tam
300.000 adet satarak rekor kırmıştır.
Gürses, bu plaktan sonra askerliğini yaptı, tekrar İstanbul'a gelerek aynı
firmada plaklarını çıkarmaya devam etti. Palandöken firması ile tam 13, sonra
Bestefon firması ile tam 4, daha sonra Hülya Plak ile tam 15 ve nihayet Çın Çın
Plak ile tam 2 adet 45'lik plak doldurdu.
Müslüm Gürses`in dinleyici kitlesi birçok araştırmaya konu olmuştur. Doktora
tezleri dahi yazılmıştır (Mesela 2002/ Bağlam Yayıncılık : Caner Işık / Nuran
Erol , "Arabeskin Anlam Dünyası ve Müslüm Gürses Örneği ").
1999 yılında Müslüm Gürses’in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı
Elenor plak firmasıyla yolları ayrıldı.
Ocak 2006'da Gönül Teknem adlı albümü Seyhan Müzik etiketiyle raflardaki yerini
almıştır. Gürses’in, 2006’da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi “Aşk
Tesadüfleri Sever” Pasaj Müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı.
Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den Jane
Birkin’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendirdi.
Sonra 2009 yılında yine ayni firmadan çarpıcı bir albüm "Sandık" ile
Müslüm Gürses sahnelere geri döndü.2010 yılında Kasım ayında yeniden Pasaj
Müzik ile "Yalan Dünya" isimli bir albüme imza atmıştır.
Ölümü
Müslüm Gürses, 15 Kasım 2012 Perşembe günü Memorial Hastanesi'nde geçirdiği
by-pass ameliyatından sonra akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma
kaldırıldı. Kendisine solunum cihazı bağlandı.
Gürses, 3 Mart 2013'te, yaklaşık dört aydır tedavi görmekte olduğu İstanbul
Memorial Hastanesinde hayatını kaybetti. 4 Mart 2013 günü Teşvikiye Camii'nde
kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.