..
Bes kırgın gökyüzü,
kuşların cıvıltısından içilmiş günler geçiyor üzerimizde rabbim!
...
Bir kenger; düşün gün yüzü görmüş 
en ummadık kayalığın altında.
Ya gelincik çiçekleri,
öyle melül melül  seyre dalmışlar ki güneşe...
Onlar da güçsüzleştiğimizi sanırlar belki 
ama 'dur!' inanma onlara 
gücümüzü ondan almışlığımıza rağmen 
buna nasıl inansınlar.

Metanetlenmek , 
o al kanın rengini taşıyan çiçeklerden

Ve  öyle analar emzirdi ki bizi , 
öyle  anaların kanını  taşıyoruz ki ruhumuzda, 
dayanmakla kalmadık
baharın umidiyle çoşup çoşup taştık
Ve şimdi ise güneş 
bir hayli aceleyle doğuyor 
yıllarca çektiğimiz özlemlerin üzerine
..
Zamandan yelkovan ve akrebe diş geçirdiğimiz günleri tuttum gene,  
taşları saydım atmak için,
ne putlar var/kaldı karşımda
ne geçmişimde bellediğim
o, sabah akşam düşündüğüm, 
geceleriyle uyuyup 
gündüzleriyle yaşadığım
dalıp dalıp kayalıklarında  sıkıştığım
o kızışmış hülyalardan eser...
..
kalmadı şimdi 
.. 

Kalktım ve selam verdim 
bu baharda 
bu sabah
yuva yapmaya kalkışan kırlangıca, 
ilk defa onu bu kadar huzurlu 
ve mutlu olarak farkettim 
meğer hep öyleymiş 
binbir türlü uçup uçup yorulmayışına rağmen 
oysa biz karanlık gündüzlerin koynunda çok kalmışız
...
...
 

( Rabbim Bu Bahar... başlıklı yazı Hanyes tarafından 1.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.