Sahura kalkan aydede sakalını flotal aynada tararken

Maraton koşuyor umutlarım 
Samanyolundan geçip aydınlığa

Karşı kaldırımlarda uygun adım uçarız seninle  arkasından alacakaranlığa

Kanatlarımızdan derman firar edince yaya geçidinden çıkıp bir ağaç dalına tüneriz 

İğde kokusu dolar genzimize
Saka Kuşlarının nağmesi kulak memende sallanır
Kumrular öpüşür kirpiginin dibinde
Nadasa bırakılmış yüzünde bir kesek tebessüm

Başını okşamak istesem göç eder kısrak kuyruğuna benzeyen saçların dört nala güneye

Yellerin salladığı kavak ağacında gecenin sessizliğini kılıcın şavkıyla keser bir baykuş
Arkasından
Bir tutam aydınlığı sabunlayıp toprağın altına gömer yağmur

Saltanatını sür sen karanlık
Güneşin bana sözü var
Bir gün benim için doğacak

Ağzı burnunda sevgiye gebe tanyerinin sancı çeker elegim sağma savuşurken

Güneş gelsin ki
Zümrüt yeşilliklerde gamzeli çiçekler yetiştirmek için gülüşünü saksılara dikeceğim

Hadi gel güneş
karanlığa inat çıkıp gel ansızın
İkiz doğursun tanyeri  sevgileri

Tutmazsan sözünü
Yüzünü görmediğimin hasret kokusu burnumun direğini sızlatıyor
( Güneşin Bana Sözü Var başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 11.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.