Denizlerden, dağlardan, ovalardan geldiler

Surlara al bayrağı dikmek için öldüler

Şira'yı kıskandırdı kalp göğünde ışıklar

Hepsi ölüme teşne, hepsi Hakk'a âşıklar

Kükredi Ulubatlı çalınca mehter marşı

İslâm'ın gür sedası inletti arzı, arşı...

Peygamber müjdesine mazhar olmaktı niyet

Allah'ın nusretini bildiriyordu ayet

Şahîler elli üç gün dövdü kadim surları

Hakk nuru aydınlattı müstakbel asırları

Allah'ın askerleri yârdan, serden geçtiler

Şehadet şerbetini yudum yudum içtiler

O gün tamama erdi yarım kalmış dilekler

Gıptayla nazar kıldı gök kubbeden melekler

Ölerek ölümsüzlük şerbetine kandılar

Baharda gül suyuyla, zemzemle yıkandılar

Yıldızların altında şehrayin vardı o  gün

Nice kınalı kuzu vatana yârdi o gün

 

Akıllara ziyandı İstanbul kuşatması

Emsalsizdi Hilâl'in kör Salip'e çatması

Küçük dilini yuttu Bizans ordusu önce

Fatih'in gemileri karadan yürüyünce

Zalimler dûçâr oldu hançere ve kamaya

Şehitlerin ruhları yükseldiler semaya

Topların ateşinde yandı boğaz suları

Geriye püskürtüldü Bizans'ın pusuları

Cengâver Ulubatlı şanlı sancağı astı

Serdengeçti yiğitler tarihe mühür bastı

Hayra yordu bu millet Fatih'in rüyasını

Sürdü mukaddem şehre İslâm'ın boyasını

Filler sefa sürerken karıncanın sırtında

Bir güneş bekliyordu tepelerin ardında

Kerpetenle söktüler surların dişlerini

Hakikat eylediler Fatih'in düşlerini

Ayakların değdiği her yer yeşerdi o gün

Dağlar gibi heybetli mümin beşerdi o gün

 

Bir asra sığmayanlar, bazen sığar ânlara

Akşemseddin, Güranî ot tıkadı çanlara

Önüne ne çıkarsa ezip geçti yiğitler!

Fena mülkünü değil, Hakk'ı seçti yiğitler!

Gayyasında ne varsa ağzından kustu haçlı

O gün nutku tutuldu, bir ömür  sustu haçlı

Fatih ve İstanbul'un gerçek oldu muradı

 Denizlere at sürdü, şaha kalktı kıratı

Uyanmak istemedik gördüğümüz rüyadan

Sükûtu dil eyledik edepten ve hayadan

Rüyanın tabirini sormalıyız Haliç'e

Dağıldı karanlıklar, çok şükür bitti gece?

Bu şehir bir dilberdi işvesiyle, nazıyla

Bir cennetten farksızdı efsunlu Boğaz'ıyla

Ölçülemez kıymeti altına miyar oldu

Onca âşık içinde Fatih'ine yâr oldu

Haçlılara şer olan, bize hayırdı o gün

Cenab-ı Hak hilâli el-hak kayırdı o gün

 

Konstantiniyye elbet olunacaktı fetih

Hakk sana nasip etti bu kutlu işi Fatih!

Bu mukaddes gazanın destanını yazansın

Şükür, hakkından geldin o köhnemiş Bizans'ın

Topların uğultusu sağır etti kulağı

Hilâlin tebessümü nura gark etti çağı

Muhammed kokan Mehmed, müjdelenmiş serdardı

O, kibirli Bizans'tan İstanbul'u kurtardı

Topların ateşinden hem yer hem de gök yandı

Gözü mahmur Üsküdar bir zafere uyandı

Fatih'iyle gür çıktı mahzun İslâm'ın sesi

O ümmetin kılıcı, kimsesizin kimsesi!

Yıkıp köhnemiş çağı, yeni çağ açtı Fatih!

Yüreklerde muhabbet, başlarda taçtı Fatih!

Bin dört yüz elli üçte nefes aldı İstanbul!

Çok bilinen meçhulden bir ses aldı İstanbul!

Yeditepe, İslâm'a tebessüm etti o gün

Fatih'in orduları küffara yetti o gün

 

Yine de söyleyeyim, belki değil sırası...

Ezanlara hasrettir o fethin hatırası

Şahadet parmağıdır, kalemdir minaresi

Onsuz iyileşemez yüreklerin yaresi

Fatih'i kahrettirir bu zamanki hâlimiz

Beş buçuk asır evvel bu muydu hayalimiz?

Samimiyet ruhları arındırır kirlerden

Ey şehir kurtul artık köhnemiş fikirlerden!

İdrakin darmadağın, beyninden kan sızıyor

Bak Fatih mezarında bu hâline kızıyor

Gerçeğe uyanmalı, rüyaların deminden

Payını almalısın mâzinin erdeminden

Dağılsın karanlıklar, gayri def olsun sisler

Yüzünden eksilmesin o mübarek akisler

Ümmetin gözbebeği, İslâm'ın öz malısın

Kaybettiğin ruhunu arayıp bulmalısın!

Kalelerin burcunda zaman uyansın  bugün

İslâmbol olsun şehir, Hakk'a dayansın bugün

 

                                               M. NİHAT MALKOÇ

 

( Fetih Terennümleri başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 29.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.