Elinden tutulmayan
Gariban bir çocuktu benim sevdam
Daha sürünürken
Ağzından yalancı memeyi alıp
gittiğin
Kokunu resimden bir kere çekince
bittiğin
Ana kucağı diye hasretten ateşin
içine ittiğin
Öksüz bir çocuktu benim sevdam
Çala gülücükleri bayramda yüzüne giyen
Gözümün yaşı bitmez yüzüme
mıhlanmış diyen
Yıllarca karda buzda üşüyüp titreyen
Yetim bir çocuktu benim sevdam
Soğuk kuyu ayakkabısının dibi
delik
Acılı orlondan örülmüş çorabı komşular
salık
Eve giremeyip damın dibinde kalık
Sefil bir çocuktu benim sevdam
Ela gözlerindeki buğulu ekmekte
Gözü kalan
Elma şekeri yanaklarını almak için
Yumurta çalan
Sarı saçlarının püskülünü içmek
için
Yerden izmarit alan
Bahtsız bir çocuktu benim sevdam
İğne yapraklı bir hayatta tek
başınaydı
Garibandı öksüzdü yetimdi çile çekti
Sancı çekti ama büyüdü benim sevdam
Şimdi efkarının koynundaki lunaparkta
Çocukluğuna renkli balonlar almış
Onu eğlendiriyor sevdam