Hangi dilden, dinden, milletlen olursa olsun… Irkçılığa Hayır!


Çocukluğumda saatleri sabah dörde kurar ve Muhammed Ali’nin boks maçlarını izlerdik. Onun yenmesi ve galip gelmesi bizi sevince boğar, etrafımızda ki insanlarla bu maç hakkında günlerce sohbet ederdik! Neden bizim için önemliydi ki? İlk önce Müslümandı, ezen, baş eğdiren Amerika’ya baş eğmiyordu… İslam’ın memleketimizde o yıllarda yaşanmasının dışlandığı, yaşayanın öcü gibi görüldüğü, filmlerde ve sokaklarda kovboy filmlerinin gölgesinin gezdiği… Tek televizyonlu günlerdi.


Muhammed Ali rakibine vurdukça sanki zalimlere yumruk vuruyor, vurulan yerden fırlayan kanlar o zalimlerden fırlıyordu. Rakibinin etrafında dans edişi diyordu ki, bu aşk dansı değil, kur yapmıyorum… Döndüğüm yer Kabe ve vurduğum her yumruğum masumların özgürlüğü için duamdır..


O yıllarda iki Müslüman ülke olan İran ve Irak savaşıyor, Bosna’da katliam yapılıyor. Afganistan yerli bir ediliyordu. Oluk oluk Müslüman kanı akıyordu. Savaşın olmadığı yerlerde ise, televizyonda ki dizilerle yaşam kültürümüz değişiyor, atalarımızdan bize aktarılan güzel geleneklerimizde bir bir yaşanılmayacak unutuluyordu. Müslüman ailenin safi çocuklarına Brezilya’nın pembe dizileri ile hristiyanlık dini pompalanıyordu.


Sanki batı bloğu zalim değilmiş gibi doğu bloğu yeriliyor, kendilerini bu düşünceye bağlayan kişiler, yanılgı ile hayatlarını heba ediyorlardı. Zalimin batısı doğusu mu olurdu ki.. Yön veriyorlardı böyle hınzırca bize.


Muhammed Ali, zalime yumruğu vururken, Allah’ın varlığını o çok konuşan tutkuyla her yerde haykırıyordu. Sanki diyordu ki, siz Allah’ın yoluna tutunursanız en iyisi olursunuz, güçte sizde olur. Ancak bu mesajı kim alıyor ve algılayabiliyordu ki… Malcom-X’i öldüren zihniyet nedense, onu öldürmüyordu veya öldüremiyordu. 


Ölene kadar çizgisini değiştirmedi, sevgi ve mizah dolu dili hep devam etti. Kimseye düşman olmadı, savaşa yönlendirmedi. İnsanları sokaklara dökmedi… Ancak Amerika’da siyahilere karşı, her ne kadar eşit haklar olsa da, ırkçılık bitmedi. Şu gnlerde bir siyahi suçlunun beyaz bir polis tarafından halkın önünde acımsızca öldürülüşü, geçmişin altyapısını oluşturan güçlü kimlikleriyle siyahları sokaklara çıkarmaya yetti.  Elbette, herkes görevini yaptı, Muhammed Ali’de… O çağına mesaj verdi, onu izleyen bizler gibi çocuklarda gerçeğini yaşadık, yaşatmaya yardım ettik. 


Muhammed Ali’nin bugün ölüm yıl dönümü. Allah rahmet eylesin. Mevlam onu rahmetiyle yargılasın ve sorgulasın inşallah. O üzerine düşen görevi yaptı, ya biz, biz ne yapıyoruz?


Saffet Kuramaz

( Muhammed Ali başlıklı yazı safdeha tarafından 3.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.