… Bozkırda

Çeşmenin başında

Veriyorum

Yemek molası!

 

İçiyorum çeşmeden kana kana suyu

Yalaktan da inekler, öküzler, mandalar, koyunlar

Açtım yemek sepetini

İçinde domates, peynir, biber, tandırda pişmiş somunlar

Isınmak için yakıyorum odunlar

Köpekler ürüyor

Yel toprakta iz sürüyor

Kaç yıl geçti diyorum kendi kendime

Dağları, ovaları gezdim dolaştım beyhude

İçimi yalnızlık bürüyor…

 

Daha bebekken evde yangın

Yakmış anılarımı, yakınlarımı

Yetim Muhammed gibi fakir dedemle büyüdüm

Toz toprakta kaderime dargın

 

Kimi geceler kâbuslar

Alıp götürüyor hevesler

Çocukluğumdan beri!

Sarıyor tenimi gittiğim yerde bilmediğim süsler

Sonra düşüyorum yine aynı uçurumdan

Görüyorum bilmediğim yerleri…

 

Çobanım Veysel Karani gibi

Ne de olsa peygamber mesleği

Otu, kır çiçekleri, çileği fesleğeni

Ne vefalı dostlarım…

 

Aha geliyor sürünün sahipleri

Eşekler üstünde

Sağacaklar hayvanları tek kelime etmeden

Yorgunluk izleri görünecek büstünde!

Onlar evlerinde yansında sobası

Tütsünde bacası

Derdinler…

Daldıkları alemde

Kalırlar hep elemde 

Aynı yerindeler!

 

Hiç kimse mutlu musun diye sormadı

Neden saç sakalım birbirine karışmış

Tek görünen gözümle bakarım diye yormadı!

Aynam olsaydı belki ben sorardım

Bir gün çürüyecek tenim nasıl görünüyor diye yorardım

Belki hayallerde kurardım

Kim bilir…

 

Yetim bir çabanım işte

Hala olmamış deşifre

Yaşıyorum…

 

Saffet Kuramaz

( Yetim Bir Çobanım başlıklı yazı safdeha tarafından 17.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.