Gitmek Değil, Gönüllerden Gitmemek Önemli
Bir cümle sığdırır mı beni içine, içi âlem iken
cennet bahçesi iken, gülmeyenleri güldürürken sevda nedir bilmeyenlere gel derken,
bin parçayı bir gülün içine sığdırır mı diye dün düşünürken, bin parçamı bir
parçaya sığdırttı Rabbim gönderdiği aşkının içine binlerce kez şükür. İçimde dışımda
her ne kadar duygusuzluk hissizlik varsa, duyguların şakıyan gülümsemesiyle
hislerim güldürmenin anlayan sırrı ile sardı. Dün ölü duygular gönlümü karartarak
beni çıkmaz sokaklara iterken, o ğünden sonrasında bir gülüşle tüm çıkmaz
sokaklarımı çıkan sokaklara çıkarttı, yazmanın aşkıyla duygularımı aşk sardı
gülümsetti çok şükür.
Hayat dediğimiz nedir ki? Bir gülümsetme, iki satırlık yolda
dostlarımızla yürümek az çalışıp paylaşmak… Gitmek değil midir? Yolumuz tesadüflerin
yolu da değil, bildiğimiz Rabbimizin çizdiği yol, gönüllere ulaş dediği bir yol.
Gayemiz gitmekse, elimizden olmasa da korkumuz gönüllerden gitmemektir, bunu
sizlerde benim gibi bildiğinizden eminim. Gitmek bambaşka bir yerden başlar
ruhtan başlar, giden ruhtur ruhsuz çöken boşalan bedendir, geride bir tebessüm
bırakmanın çabası içinde tutan Rabbime, binlerce kez şükürler ediyorum her an.
Gitmek vakti gelmişse, rüzgârın önünde sürüklenerek giden yaprak gibi ecelin
peşinden sürüklenir havalara uçarak kayboluruz bedenen ruhen, rüzgârın veya Azrail’in
bir suçu yoktur, gel diyen Rabbimin emriyledir çok şükür.
Bizler her ne kadar belli edemezsek de, sevdiğini
çok severken hiç gitmeyecekmiş gibi severiz, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi
bekleriz gönlümüzde hatıralarımızda silinmezdir. Bunu söylemek bazen zor gelir
aslında söyleyememek zordur, kolaydır seni seviyorum demek lakin gel gör ki…
Bu duyguların içinde sizler için gezerken
yazabildim, yazdırtan Mevla’ma şükür. Bazen dost ararsın geçmez zaman an, bak
karanlık gönlüne dostun gelmiştir çoktan bak gökyüzüne nasıl aydınlanmış
gökyüzü, demek ki bazen hüzün çökecek acıyla karanlık çökecek ki, dostun
karanlığı aydınlatmak için gelsin seni anında bulsun, böylesi dostlardan
olmamız dileğimle. Sizleri Güşta kardeşimin
bir enfes şiirinden birkaç mısra ile veda ederken Âlemlerin Rabbine emanet
ediyorum kardeşlerim selamlarımla.
Hani sen bir gülerdin bulutlu
bir gecede
Dağılırdı kasvetim örtündüğün peçede
Tam da o an izleyen donar nûr-u veçhinden
Ya Râbb o bir endam ki misk yayıyor içinden
Amberine kanardım çekerdim doya doya
Dalardım etkisiyle rânâ’dan bir uykuya
Gül ki nisana dönsün her demde leyl-ü nehar
Saçlarına serilsin sere serpe ilkbahar
Gamzen ayyûka çıksa biter mekânsızlığım
Ebr-i bahar tonunda dağılır gamsızlığım
Gülüşünden cennet mi akmıştı bilmem neden
Takılıp düşüverdim kollarına bilmeden
Güşta
Mehmet Aluç