arşınladığım sokakların her köşesinden sesler duyuyorum şimdi
yitik zamanlara kelepçeleniyorum
içimde gayzını ifşa etmeye duran cehennemler fokurduyor

*

hüznün en koyu ağıtını çalıyor rüzgar
kanatıyor up-uzun ıstırapları
yağmur yağıyor acı acı …
tenden ciğerlere değiyor soğuk
beni affet çocuk

*

evlerin avlusunda kuran okuyan kadınların yüreğine iniyor toprağın kokusu
kaç kez yuvarlanıyor boşluğa karanlık pencerelerden seslerin uğultusu
ayrılık saatlerinin saplandığı göğüslerde vakit akşamdır artık
ağıttır … bir annenin yağmalanmış sinesi
hazirandır .. gözyaşı damlası gibi usulca akıp giden

*

en kabuslu rüyalarda
kanadı kırık bir güvercin kanat vuruyor gecenin göklerine
ışığı sönük ay bir aynadır, boydan boya çatlamış
yere düşmüş kırk parçaya bölünmüş
her parçası nar-ı hazandır çocuktan

*

kadim bir kederin şavkı vuruyor alınlara
bakışlar soluyor gözlerde
nefes nefes ,hücre hücre
her feryadın elemi söyleniyor ağır aksak
bir kerbela beyti gibi mahzun ve hüzün
kan revan kelimeler, keşkeler alıp götürüyor çocukları…

*
redfer
( Hüznün En Koyu Ağıtını Çalıyor Rüzgar başlıklı yazı redfer tarafından 22.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.