Anlamsızlığın Bir Eleştirisi

 Doç. Dr. Şafak Nakajima


Sır nedir ölmek mi?

Gülmek mi?

Güldürmek mi?

Aşk ile yürümek mi?

Farkına varmak mı?

Hepsi mi?

Biri mi?

İkisi üçümü?

Güç mü?

Anlaşılmak mı?

Anlaşılmamak mı?

Kaçmak mı?

Varmak için yola çıkmak mı?

Kovmak için elinde iman sopası ile beklemek mi nefsi şeytanı?

Şirin cümleler kurarak gönlü sevmek mi?

Elinde süvari kılıcıyla zalimin zulmüne son vermek mi?

Ah sorular sorular

Cevabını bulmak için dünyada bekleyen kullar

Çözmeye geldiniz sizi neler oyalar

Oyalayan-ı kimler kovalar

Ah yollar mahzunsunuz

Merhametle üstünüzden geçeniniz yok

Ey suskunluk bilirim bir sese ihtiyacınız var

Ey medreseler camiler boşsunuz

Bunu anlamayan kullar sizler neden hoşsunuz

Baksanıza etrafına hep boşsunuz

Hani hakka yürüyen varan şükür eden kuldunuz

Neyi aradınız da buldunuz mutlu oldunuz

Açan gül iken neden kurudunuz

Yormaz mı bu suskunluk

Kaynar denizler ovalar şehirler zulümle nedir bu durgunluk

Yürekler atmak sarmak için bekler nedir bu yorgunluk

Âlemlerin Rabbi bir yüz vermiş nedir bu bin bir yüz

Yol değil midir gidilen yol dümdüz

Neden gönlünüzdeki imanı merhameti aşkı gömdünüz

Neden şeytanla beraber yürüdünüz

Zalimlere iyi göründünüz

Sonsuzluk yolunda elimizde ne var

Yüreklerimizi yakandır nefret dolu har

Gönüller haykırıyor durma haydi diyor sar

Var

Hayatın sonunda yatacağın yer dar

Geniş eyle hayatla oyun oynama atma zar

Bul cevapları bul sırrı

Açma sana nefrete o bağrı

Senin içindir bu çağrı

Sinene çökmüş sanki dağlardan ağrı

Acımasız gönüllerde karanlık geliyor dörtnala

Neyi bekliyoruz sorulara cevap bulmak için hala

Baksana bülbüller konmak için bekliyor gönüldeki dala

Ek gülleri etrafına gönlüne konsun bülbül ötsün bin defa etrafın sula

Mecburuz cevapları bulmaya

Mecburuz kul olmaya

Sorulara mecburuz cevap olmaya

Vakit değil müsait değil soru sormaya

Bulmalıyız derdi olanı almalıyız korumaya

İmanın gereğidir

Yol olmaya

Bulmaya

Koşmaya

Sarmaya

Ekmeği gönlündeki imanla aşka bandırarak ye

Var git durma güldürmeye

İnsanlar koşarken öldürmeye

Sen var sevmeye

Öldürenleri öldürmeyin demeye

Haykır yazıktır etmeyin diye

İnsan gönlüdür bu haktan hediye

Zalimler çiğnemsin diye verildi güldürelim diye

Savur ezenleri öteye

Beriye

Gülsünler diye

Yoksa eğer

Ne dünya

Ne ahiret

Ne insanlık

Ne gülümseme

Kalır

Bitsin artık kopuş

Bizi diriltemez ki bu yok oluş

Zamanda bu mekânda yok eder bu feryatlarla haykırış

Haydi, gözlerimizde olsun aşk dolu bir bakış

Bu hakka gönüllere varmak için Rabbime bir yalvarış

Duaları kabul edendir Rabbim adımlarımız olsa da bir karış

Rabbim nasip et bu şiirimle olsun gönüllere bir varış

Sen merhametinle verdin imanı örelim aşkla gönüllere nakış nakış

Anlamlandıralım anı Rabbim yardım et

Parçalanmış olanı tamamlayalım Rabbim sendedir Nusret

Kusurlarımız çoktur Rahmetinle affınla bizleri af et

Yoksa rabbim huzuruna yakışmaz bunca suret

Kaplıysa sen aç Rabbim açılsın basiret

Hapsettiğimiz doğallıktan atalım ciddiyetsizliği

 Bunalıma kadar genişleyerek götüren sıkıntıyı hadsizliği

Hem de sınırlarımızın dışında yaşanılan kopuşları sen bağlat Rabbim

Anlamsızlığın bir eleştirisi olsun bu şiir

Anlayınca Rabbim biz kullarına yetişir

Bir adım atmak her şeyi pekiştirir

Bu şiirde burada bitsin okumaya soluk mu yetişir

Mehmet Aluç


( Anlamsızlığın Bir Eleştirisi... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 26.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.