Online Üye
Online Ziyaretçi
ALTINOLUK, Eline Yapışmak
Merhaba,
Burası, Altınoluk..
doğanın hala ölmemek için direndiği yerlerden biri.
Malesef el birliği içinde öldürüyoruz yaşam alanlarımızı.
Burası kuzey ege..... burası yeşil ile mavinin birleştiği yer .
Burası kazdağları eteğinde şirin güzel bir belde.
Altınoluk....
Zaten çoğu kişi biliyordur burasını yada duymuştur adını. Altınoluk, son otuz yılda yunan adaları görünümünden sıyrılıp betonarme zırhına bürünen değerlerimizden, ne yazıkki betonlaştırarak koruyacağımızı sanıyoruz buraları.sanki...
Balıkesir Edremit in incilerinden burası . Görseniz hayran olursunuz! Ben balıkesirin yerlisiyim 1983 yılından bu yana Altınoluk ta yaşıyorum. Ve bu kötüye giden değişimi gözlemleme şansına sahip oldum malesef.
Burası nasıl bir yer bilmeyenler için biraz anlatayım.
Burası Balıkesir çanakkale yolunun ortadan ikiye böldüğü, deniz tarafı iskele, dağ tarafı köy diye adlandırılan güzel bir belde. Dünyanın en çok oksijen üreten yerlerinin başında geliyordu bir zamanlar.
Deniz'i biraz soğuktur sebebi buz gibi suyuyla şahin deresi... ama akvaryum kadar berraklığıyla büyüler misafirlerini. limanda her türlü taze balık bulabilirsiniz, hemen oracıkta çınaraltında mis gibi çay içebilirsiniz. Mavi bayraklı sahiliyle Altınoluk hala güzel.
Biraz tarih solumak isterseniz köye çıkın arabayla iki dakika taş binaları eski Rum evlerini Osmanlı mimarisi cumbalı iki katlı ahşap konakları görün. Buranın eski ismi papazlık.
Papaz okulu varmış bu köyde bir zamanlar dahada eskileri görmek isterseniz antandros antik kenti kazı alanı ve müzeside burada..
Doğayı göreyim derseniz şahin deresi kanyonu, bent motel mesire alanı, sarıkız tepesi, yarma, bunlardan sadece bir kaçı.
Yorgunluk atıp bir şeyler atıştırayım derseniz, köy meydanında çiğ börekler gözlemeler, ayranlar buz gibi koruk suları sizi bekliyor. Hele birde üstüne çay içilirki anlatamam. Birde amfi tiyatromuz var yazları bir çok ünlü gelir konser verir. İşte bu yazıyı yazmamın sebebine geldi sıra..
Buraya gelince neler ile karşılaşma riskiniz var mesala onlardan biri...
Bu sabah biraz yürüyüş yapayım dedim istikamet bent deresi kanyon.
Hem güzel fotoğraflar çeker paylaşırım dedim kendi kendime.,
Ama mümkün değil, böyle birşey. Güzel doğa fotoğrafları çekebilirsiniz, ama temiz doğa fotoğrafları çekemezsin!
Bunu anladım ama hala bu kadar vurdum duymaz olduğumuza inanamıyordum ve çok üzüldüm.
O anda başka bir şey geldi aklıma!
Bizim çocukluğumuzda bir deyim vardı "elinemi yapışacak" diye. İnsanlardan küçük bir şey yapmalarını rica ettiğinizde söylenilen söz, yaparım tabi elimemi yapışacak! olurdu genellikle.
Tabi insanlar severek isteyerek yaptıkları şeyler di bu işler.
O yüzden kimsenin eline yapışmıyordu.
Ama artık günümüzde öyle değil. Kimse severek isteyerek Öyle işler yapmıyor artık.
Angarya olarak görüyor.
Peki durup dururken bu deyim nerden geldi aklıma.
Hep düşünürüm bu insanlar çöplerini çöp kovalarına niye doğru dürüst atamaz niye çöp konteynerlerinin sağı solu çöp poşetleriyle dolu diye. Bakıyorsunuz çöp bidonlarıda boş ama etrafı çöp dolu
Düşünür bir cevap bulamazdım. Bir insanın elindeki çöp poşetini, çöp konteynerine nasıl atamaz anlayamazdım.
Bugün Anladım ki... ellerine yapışıyormuş!!!eline yapışan. Çöp poşeti hedefi bir türlü bulamıyormuş.
Çöpünü atmak bile zor geliyor insanlara demekki.....
Hadi çalışkan değil tembelsiniz,anladık.
Hadi medeni değil ilkelsiniz, onuda anladık.
Sorunca elhamdülillah müslümanım diyorsunuz.
Ya bu mükemmel doğanın, tertemiz havanın, mis gibi oksijenin, tertemiz akan şu derenin bir zekatı yokmu?
işte..... bu memleketi temiz tutmak sizin zekatınız!
Yani üzerinize farz.
Temizlik imandandır ya lütfen onu olsun yerine getirin!
Yılmaz Tizgöl
14/04/2018