Bir gül düştü dalından,
Oturup da ağladım.
Keşke yaşasaydı da
Dalında koklasaydım.
O rayiha bulunmaz bilirim hiç bir şeyde.
Nasıl kaçmasın şimdi,
Zehr oldu ağız tadım.

Rengi biraz kızılca, belki biraz pembeydi.
Belki bir sevgiliye armağan olacaktı.
Kuruyunca sil baştan,
Hayatı bulacaktı.
Bir kitap arasında ölümsüz kalacaktı.
İş işten  geçti yazık!
Kelimeler yetersiz.

Çılgınca mı yaşadı,
Yoksa narince miydi?
O da garip bülbülle,
Aşkı yaşamış mıydı?
Belki de şimdi bülbül,
Matemini  tutuyor.
Çile bülbülüm diye  acı acı ötüyor.

Aşk güzeldir bilirim,
Dalında koklayınca.
İncitip, koparmadan,
Doruklara ulaşır.
İki gönül bir ise,
Samanlık seyran olur.
Gece güne varmadan.

Bir gül düştü dalından,
Kalemde kaldı izi.
Seven anlar halinden.
Dönüp geri gelir mi?
Gece uzun beklerim.
Bu ya bir karayazı.
Ya da bülbüle nazı.

Ölüm bir soluk ama,
Aşka nefesler yetmez.
Eğer aşk ölümsüzse,
Hikaye böyle bitmez.
Kör ve sağır değilsen,
Yeşerip, kımıldamak,
Yarınlara umuttur.

Aşıkların mirası adilce paylaşılır.
Gözler sevdiğindedir,
Türküler dosta kalır.
Yürek tüm aşıkların,
Çile bülbülle gülün.
Bedeninin şöleni, börtü  ve böceklere.
Ruhsa dolaşıp durur, dünyayı yedi kere.


Mehmet Fikret ÜNALAN
30 Haziran 2020 Saat 01.55
Karantina Günleri
Güzelçamlı/Kuşadası
( Bir Gül Düştü Dalından başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 1.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.