Ulu bir çınar içimdeki şehir

Yolları sonbahar

Sokaklar budaklı

Patikalar kurumuş

Her yanımda bir dolu gazel

 

Saka kuşum göçmüş dalımdan

Üşümüş mazi

Güneye uçmuş battaniyesiz zaman

 

Arkandan uçmadım sanma

Kanadım kırık köküm yalın ayak

Keskin taşlı yollar kıpkırmızı

 

Gökyüzü halime yukarıdan bakıyor

Baktıkça içi yanıyor

Dilinden şiddetli ağıt düşmüyor

Bulutlar sel sümük terliyor

Damlalar yollara ipsiz sallanıyor

Seller çaresiz kana bulanıp allanıyor

Akdeniz kızıl denize doğru dallanıyor

 

Turkuaz değil yokluğunun rengi hem de soğuk

Kar tanelerine tutunmuş kelebekler düşüyor

Mantosu yırtılmış umutlar yarı çıplak

Geleceğim üşüyor

 

Sarıyor yorgun argın çığ gibi umutsuzluk

İşçi karıncaların canhıraş feryadında eziliyor

Bir avuç kışlık gülücük

 

Gidişinin ağustosunda kaldı

Yüzü asık kardelenler

 

Burnuma tebessüm bile etmez oldu reyhan kokusu

 

Kırmızı siyah beyaz kahverengi sarı renkliydi dokusu

Kulaktan ciğerleri keserdi olmazdı elinde makası

 

Azrail eline almış bir testere

Kökten ayrılık nasıl olurmuş gösterecekmiş herkese

 

Baharla yaz bilmem hatırlar mı bizi

Dalımda kaldı sadece saka kuşumun ayak izi


( Saka Kuşumun Ayak İzi başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 13.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.