DER SENİ
Diyemedim yârime, goncasın yüreğimde
Diyemeden söyledi, ünvan etti dil seni
Gece gündüz karanlık, pervane oldu nurun
Diyemedim dur dönme, aman etti dil seni
Ne Leylaya verdi hak, ne Mecnunu anladı
Bencilliğin kabında, yaman etti dil seni
Mir-i kelam cümlede, sesleniyor zatına
Zahire isyan edip, tamam etti dil seni
Ben gizledim adını, âlem bilmesin diye
Bilince coşkun selde, selvan etti dil seni
Sonrası cehennemde, harlı alevler ile
Yandığında sevdamız, suzan etti dil seni
Sırrına aşinayım, duruşuna müptela
Uzaktan sevişime, civan etti dil seni
Gözlerim dolduğunda, çakmak olup yaş ile
Sürme olup yeşile, ayvan etti dil seni
Sunup hararetine, kurban etti dil seni
Sen yanar ben yanarım, dumanımız aşk ile
Tütüyorken semaya, kervan etti dil seni
Eşkâlini gizleyip, varırsan başka kalbe
Bitmeyecek bu feryat, rehvan etti dil seni
Sen bana yazılmadın, saiki zalim felek
Sevdamı şiir ile, ayan etti dil seni
Benim naçiz varlığım, öksüzdü yokluğunda
Varlığımı yoklukla, ilan etti dil seni
Onca yıldız gecede, yanar ve söner iken
Bir mum yakıp karaya, nuran etti dil seni
Lâl olan keş dilimin, seslenişi semada
Ah sevdiğim der adın, Noyan etti dil seni
Mademki duyulmadı, figanımın inşâdı
Zakkum içti yüreğim, yavan etti dil seni
Belki de şirazesi, sökülen kalbim benim
O zemheri yalnızda, nalan etti dil seni