BUL BENİ

Cemrleri bekleyen,

Nehirleri donmuş karakışlara döndüm,

Bigâne kaldım bu şehirde, sensiz kimsesiz.

Suya hasret, kurumuş, çatlamış topraklar gibiyim,

Kervan geçmeyen, yollar misali ıssız ve sessiz,

Çatısı, duvarları yıkılmış hanlar gibi viraneyim,

Bul beni, Mecnun’un, Leylâ’sını aradığı çöllerde,

Prangalı ayaklarım, gidemiyorum bu şehirden,

Gamzelerine gömülmüş yüreğim, sana meftun,

Zümrüt gözlerinin, yakut bakışlarına sürgün,

Müebbetini, “muhabbetim” diye sevmişim,

Mezalimine âşık, iflah olmaz bir mazlumum,

Kaç mehtaplı geceyi ayazlı şafaklara ekledim

Pencerenizin perdesini aralayıp, bir lâhza bakarsın diye,

Seni beklerken sabahlara kadar, sokağınızın köşesinde.

Yüreğim yangın yeri, ellerim, ayaklarım buz tutuyor,

Isıt beni, zemheriden soğuk kalbinin mahzenlerinde.

Pembe rüyalar göreyim, başımı koyup dizlerine,

Sen kokan, taze açmış erguvanların gölgesinde.

Yak beni, küllerime mezar olsun, o vefasız yüreğin,

Ey benim, sensiz gecelerimin bitmeyen kâbusu!

Kızgın lâvlar taş kesiliyor, ıslak kirpiklerinde.

Yüzüm, gözüm, yüreğim, her yerim eriyip gidiyor.

Yakıp kül ettiğin bedenimi, yeniden dirilt gözlerinde...

Muhabbetimle doldur, çoraklaşmış kalbinin dehlizlerini,

Oku beni, bul bizi, hep ikimize yazdığım şiirlerimde.

#aslanyılmaz#suskunyürek#

( Bul Beni başlıklı yazı sürgünadam tarafından 22.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.