.
MÖ 2000 de yazılmış Hitit Duasını okuduğum da değişen hiç bir şey OLMADIGINI, sadece yaşamın içindeki rolcü canlı bedenlerin DEĞİŞTİĞİNİ, dönem yoğunlukların birebir olmasa da dönemine göre var olduğun anladım..
Yoğunluk insanın aklını başından o zaman da alıyormuş . Taş Tablet tercüme edildiğinde aşağıdaki metin ortaya çıkıyor.. Ayraç içi orijinal metini, parantez içi kişisel değerlendirmemizi içermektedır..
"Tanrım, Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…"
(Hız nedensellik bağı içerisinde iyidir ama görünmeyen, umulmaz şartları, değerlendirme dışında bıraktığı için sakinlik, yatırım ve sözleşme şartlarının hazırlanmasında her zaman fayda sağlar.. Yine sevdiklerimize ve kendimize zaman ayırmada bir gereklilik huzur için şarttır..Tanrım beni yavaşlat)
"Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele… Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver ."
(zaman maliyeti gözükmeyen en pahalı bir değerdir..İkamesi yoktur.. Maliyet siz gözüktüğü için tarafımızdan kolayca harcanmaktadır..Kendisini sonsuz gösteren zamanın, benim aklımı ele geçirerek, ısraf ettirmesin engel ol. Sonlu olan bedenımı aileme, cevreme karşı ilgilenmeme, engel olmasını- lütfen engelle-.. Yalnız dagların zirve, sukunetini üzerimde sağla ki zaman beni kandırmasın..)
"Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür."
(Stres yoğunluğu, beden yorgunluğu beni olabildiğince yıpratıyor.Sürekli uyarılmış halde bulunmak beni yıpratıyor. Zihnimin içinde yer alan iyi ve mutluluk pınarlarının kaynaklık ettiği hatıra Nehri ile bu gerginlikler yıkamak için zihnimi açık tut. Hayata bağlı kalmamı sağla.Kirli düşüncelerden arındır beni ..)
"Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol."
( Bağışıklık sistemimi güçlü kılan, doğru düşünmeni sağlayan zihinsel yorgunluğu alan uyku halimi, uykusuz lukla değiştirme beni bu güçten alıkoymak.. Konforlu bir Uyku, hayatımın diğer zamanlarının da konforlu olmasını sağlar. )
" Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için avaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir
kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara
dalabilmeyi öğret…
(Biliyorum mutluluk, zevk sürekli olmaz. Ama Hayvan sevgisi ile dogadaki bir renk veya cümbüşü ile karşılaştığında o güzellikleri görmeme fırsat ver. Baskalarının yazdıklarını okurken deneyimlenmeme ve okuma anındaki beynimin diğer noktalarının dinlenerek, boş şeylerden arınmasını ve bir güzelliğe baktığımda bile mutlu olmamı sağla. Bana yaslılığımda bile ilgilenebilecegim hobi faaliyetleri sun ve hayal kurmaktan vazgeçirme )
"Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…"
(Bana hız yarışında hızları önceden belli olsa da kaplumbağanın yavaş olmasının, ümitsizlik olmadığını, hiç unutturma. Aşırı güvenin tavşanda nasıl olsa ben kazanacağım rehaveti ile rakibi küçümseyerek yarışı bitirememesi nasıl da , sen de benim kibirlenmeme, aşırı güvenle işlerimin yolunda gitmemesine engel ol. Beni yolumdan alıkoyacak zevk ü sefa, 3 kişilerin yanıltmalarına izin verme)
"Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır…"
(Benim tabiattaki en dayanıklı ağac olan meşe gibi sebatkar ve emin adımlarla yürümemi sağla.. Daha aşağıda olanları bildiğim gibi benden daha yukarıda olanları da unutturma. Meşe ağacı kendi köklerinden bile filizlenir. Kömür kadar ateşe dayanıklıdır.. Kalorisi yüksektir. Sırf bu gücü zamana karşı direnerek yavaş ve bakımlı bir şekilde büyümesinde gizlidir.)
"Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine
doğru göndermeme yardım et.Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı
olarak yükseleyim."
(HIZIN BAŞ DÖNDÜRÜCÜ hali beni benden almasın. Kalıcı eserlerim olsun. Yaşarken de öldükten sonra da hep var olayım.. Yardım et bana ki kaderim dengeli yasamım da hızın baş döndürücülüğü ve yoldan çıkarmasına engel ol.. Gelecek de de olgun anlayışlı şekilde bozulmadan yıkılmadan eski halimi aratmadan yükselmiş olayım)
"Ve hepsinden önemlisi…
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver…"
(Dört silahşör yanımdan hiç eksik olmasın. Cesaret, Sabır, Akıl ve dost.. Cehaletten arınmış cesaret, değiştirebileceğim seylerin geleneksellikten kaynaklı yanlışları değiştirme cesareti ver ki ilerici olayım.. Mensup olduğum topluluk da bu halinden daha ileri gitsin.. Değiştiremeyeceğim yanlışlara Sabır ver ki aptalca cesaretle esarete koşmuş olmayayım.. Rakiplerimin eline koz verip de kolayca alt etmelerine bizzat kendim yardımcı olmayayım. Sabır cesaret da daha da büyük bir silahtır ve hatta insanın silahı sabırdır..
Akıldan yoksun etme ki değişiklik yapmak güç ve kudretinin olup olmadığını anlayayım.. Yoksa salakça çıkışlarda hem kendim patinaj yaparım hem de toplumsal huzursuzluğa katkı sağlarım.. Akıl en büyük rehberim olsun..
Beni dostsuz bırakma.. Bende insanım aşık olabilirim. Düşünce yetenegımı kaybettiğim için karşı tarafın muhtemel yalanları beni doğru yoldan ve bildiklerinden sapıtabilir.. Ve işte o zaman cesur da olsam, sabırlı da olsam akıllı da olsam fayda etmeyebilir ve lütfen beni ayıltacak, dostlar ver. Bu sarhoşluk halim beni kötülüklere götürmesin
Bu duayı görüpte ilke olarak hayatında uygulayanlar hep başarıya mahkum olduğunu görürsünüz..
Günümüz psikolojisinin son yüzyıldaki verileri ile 4000 yıl önceki duanın verileri birbirini tutmaktadır.. Akıl üstün değerdir.. Hızı her şey zannetsek de başımızı döndürmekten başka bir işe yaramaz.. Pandemi döneminin tek faydası hayata fren basmamızı sağlanmasında dır..

TORUN HALİLİ

(HiTiTLERiN M.Ö.2000 YILINDAKi DUVAR YAZISINDAN ALINMIŞTIR.)

( 4000 Yıllık Eskimeyen Dua başlıklı yazı HALİLİ tarafından 24.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.