BAYRAMLAR

                               Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir. Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir.  Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği  günlerdir.   Klişeleşmiş beylik laflar işte..   Doğrusu da budur; itirazım tanıtıma değil ki.. Ama ben sevmiyorum bu laf-ü güzaf bayramları.Neden mi ?

                                  Puslu,hüznün içime işlediği soğuk bir sonbahar bitiminde bayram günü bayramlara küstüm yıllar öncesi. Bu gün bayram öncesi ya .Aldı beni yine karamsarlığın dik alası,hüzün çöreklendi oturdu yüreğime.Neden bu bayramlar ? Örf ,adet,inanç her neyse itirazım yok ta. Delirtiyor nedense bu bayramlar işte. Mahzun,kırgın,boynu bükük ! Zoraki ziyaretler,sahtekarlık,riyakarca  dilekler.Kepazelik,kahpelik,kadir bilmezlik ve izalesi için bayramlara sığınış ! Neden hep bayramlarda ki ?

                                Bayram nedir bilmem, yaşamadım ki hiç.Ondan öksüz,yetim kaldı yüreğim hep.Parka, kırlara,deniz kenarına götürün, luna parka götürün. Pamuk helva alın bana. O saplı elmalardan şekerli.Cipcil ,enek oynayalım gelin.Ben hiç yaşamadım ki ne çocukluğumu ne de bayramları.Balonlarım olmadı hiç. Ne de plastik topum.Balonlar tutuşturun elime.Bir topum olsun. Yakan top oynayalım. Belki çift kalede oynarız, razıyım kaleci olmaya ,topu tutayım hiç olmazsa.Tutun elimden çocuk yüreğim sevinsin,bayram etsin. Tahtarevallinin bir ucuna oturayım ne olur. Salıncaklara oturtun,sallayın beni. Dönme dolaplarda dönsün başım. Şoförlüğü öğretin çarpışan arabalarda. Günlerden arife bugün ! Yarın bayram ha.  Bana ne !.. Sevmiyorum bayramı . Beni azarlayan, döven, söven,hakir gören," Sarhoşun oğlu" diyenlerin ellerini öpme mecburiyetinde bırakılışlarım canlandı zihnimde.  Affet beni baba . Biliyorum manevi hatırana saygısızlık . İki üç akide şekere, bir delikli paraya değmez be ! Geçmişlerde; baba buyruğu listesel ziyaretler yaptım bayramlarda ! Artık buyrukta yok, listeler de .

“”Bu gün bayram çabuk olun çocuklar 

Bugün bayram erken kalkın çocuklar 

Giyelim en güzel giysileri  “”

 

                            Ne güzel değil mi;Barış Manço eseri.Hiç geceden yarın bayram diye koyulmadı baş ucuma ne ayakkabı,ne giysi. Veya hatırlamıyorum.  İsteyerek kalkmadım sevinçle erkenden ! Kaldırırdı annem bizleri,babanız bekliyor diye.Dizilirdik sıraya,tek tek ellerini öperdik anne,babamızın. Sonra buyrukları başlardı babamın” Şuna şuna gidin ,bu gün bayram” derdi; “ Ayıp olmasın !”.El öperdik gösterilen kapılara giderek kerhen. Sevmezdim onları.. Atardım dışarı çıktığımızda bazılarının lütfedip verdikleri şekeri.Çoğu çocuklar cıvıl cıvıldı aksine. Bir ben mahzun,utangaç,kuytularda. Sevemedim bayramları işte.

                    Ramazan ayına müteakip kutlanan bayramlarda ,hele rahatsızlığıma binaen 8- 9  yıldan bu yana oruç tutamamış olmanın ezikliği ve eksikliği nedeni ile hiç hakkım olmadığını düşüne gelmişimdir. Kendi vicdanımda böyle bir bayrama hak sahibi olduğumu yakıştıramadım. Bir şeyleri hak etmek için emek vermek, farz olan dini vecibeleri yerine getirmek gerekir. Her iftar saatinde okunan ezanlarda kanayan yüreğime ; iftar açanları gören gözlerim yaşlarla refakat etmiştir.

                    “ insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği, birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günler olan bayramlarda bir otorite , metazorilik, örfsel aldatmacalar vardır. Düşünün. Zorla barışacak,sözde göstermelik kucaklaşacak,sevgi saygı gösterecek; sonrası sair günlerde aynı kepazelikler sürüp gidecek.Hep maskeli davranışlar. Ne gerek var ki ? Ne isen o ol ya .

                      Müslüman toplumlara bakınız. Her gün birbirimizi katlediyoruz. Partilerimize bakınız ! O kadar hakaret, ağıza alınmayacak galiz şeyler!  Bayrammış ! Birbirlerini kucaklayıp sarılmalar.Törenler,kutlamalar,kuyruklar alabildiğince .Komşu; komşusunu tanımaz,her türlü dedikodu,riya,yalakalık.Ne hak ,ne adalet .Ne olmuş ? Bayrammış Hadi oradan be ..

                  Bayram hazırlığı . Yeni giysiler,çikolata,şeker,tatlı telaşları .Ne örfü,ne ananesi be. Bayram harici üstte yok, başta yok. Ağızlar acımı acı .Tut malum günlerde adamlık tasla . Üretici firmaların düzmecesi !Hadi gelin her gün tatlandıralım ağızları, her gün giydirelim. Her gün bayram olsun ne olur sanki?

                          Kurban  Bayramı. Maşallah kesene, bu vecibeyi yerine getirenlere. Ama şöyle bir araştırdım da şu adını pek dilim dönmüyor dipli bir şey, yani Derin Dondurucu ! Tükenmişi bütün stoklar. Neden ? Adam kesecek kurbanını atacak işte o derin dondurucuya. Ya kardeşim sen bilirsin hani bunun bir kısmı dağıtılacaktı ya fakire, fukaraya, konu komşuya . Neden atıyorsun hepsini dolaba. Ha maşallah kurban kesti işte Allah kabul ede.Bakın yine sahtekrlık yokmu ?


                      Ben hem yaşadıklarımın zihnimde bıraktıkları izlerin böyle her bayram öncesi arifeler de çatışmasından; hem de bu günkü  toplum hengamesindeki sahte curcunalardan rahatsızım. Bu nedenle de sevmiyorum bayramları. Artık yaşlandım. Eli öpülecek,bayramlaşmayı hak eden biride değilim.Onun için bu şehri terk ediyorum bayram süresince.Böylelikle üç beş akraba ve dostumu da gelmeme mazeretine kılıf masrafından koruyorum.  Kirletmeyelim bu kutsallıkları. 3 gün bayram. Ya sonrası ? Yine dalevera,yine taka tuka .Hep aldatmaca...   Gelin vecibeleri dürüstçe yerine getirelim getirmesine de ,bayramdan arta kalan yılın diğer günlerini bayram gibi yaşayalım.

( Bayramlar başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 30.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.