Çok küçüktüm.  Kurban kesildi ve yedi eş parçaya ayrıldı. İsimler yazıldı ve üstü ad görünmeyecek şekilde kapatıldı ve bana istediğin yere her kapalı ismi koy dediler. Ben de koydum. Her konulanı kurban sahipleri bu atılanı kağıtları açarak kendilerine düşen et kovasını aldılar. Hepsi de beni severek bu yaptığımdan dolayı teşekkür ettiler. İşte bu yaşadığım manzara çocukluktan beri gözümün önünden gitmez. Kurban kesimi ve paylaşımını bana sevdirmişlerdi. Ancak, hiç bir zaman bıçağı alıp da bir kurban kesemedim, hatta bir tavuk bile… Hep bir kasaba vekalet verdim. Hatta sonraları bir hayır kurumuna bağışladım…


Eskiden kurban edilecek hayvan bir gün öncesinde apartman bahçesine getirilirdi. Kurban sahipleri sabaha kadar onu besler, kaçmasına yahut çalınmasına karşı önlem alırdı. Biz küçüklerde hayvanı sever su veya yem verirdik. Onun kesilmesini istemezdik de. Bazılarımız ağlardı. Yıllar geçip de biz kestiğimiz zaman bunun olması gerektiğini takva ile anlardık. O hayvanın can verişi esnasında sanki kesilen benim başım olur ve ben omunla can verirdim. Sarsılırdım. Acaba derdim, bizde ölürken böyle mi can vereceğiz… Uzun ya da yakın öleceğiz sonuçta derdim. Uzun süre kendime gelemezdim. Hala da aynı hisleri yaşarım. Kurbanın öldükten sonra kesimine yardım ederdim. Derisi sıyrılırken altında ki etlerin titremesi ilgimi çekerdi. Acaba derdim hala ölmedi mi yoksa… 


Bu hisler ve kesim devam ederken, küçük bir et parçası ayrılır ve kadınlar eti haşlar ve ekmek arası yapılarak kurban sahiplerine sunulurdu. Sabah kahvaltısı yapmayan ve sünnetin gereğini yerine getiren kişiler açlıklarını böyle sona erdirirlerdi. Kurban değilde, bizim yaşamımız devam eder ve kurban etini zevkle yerdik. Gerçekçi olmak gerekirse hayat bizim için devam ederdi ve ölüm ile ilgili tüm hissettiklerimizi kısa sürede unuturduk.


Bayram elbiselerimizi giyer, el öperken bayram harçlıklarımızı da alırdık… Doğruca bakkala giderdik. Maytap, mantar, tabanca … Ne varsa satın alır, patlatarak eğlenirdik. Sinemaya giderdik. Sinemada kuyruklar olurdu. Eve misafir gelse, hemen kolonya ve şekeri çocuklar sunardı. Kahve içildikten sonra yapılan kavurmalar

pilav üstü yenirdi. Üstüne de baklama mutlaka ikram edilirdi. Konuşmalar ise, kurban üzerine yapılırdı. Her konuşucu kestiği kurbanın fiyatından, nereden alınıp ve nasıl getirildiğine kadar tüm hikayeyi konuşmalarında coşkuyla paylaşırdı.


Elbette Bayram namazına gitmek için yarışırdık. O gün hiç uyumazdık adeta…


Günümüzde, maalesef bu paylaşımlar kalmadı. Kurban kesecekler kurbanlarını hayır kurumuna veriyor ve tatil beldelerine akın ediyorlar. Çocuklarına ne bayramlık ne de bayram eğlencelerini sunuyorlar. Bayram ile ilgili hikayeleri anlatmıyorlar. İşten uzaklaşmak oluyor bu manevi tarafı zengin bayramın sevinci. Çocuklar bunu yaşamadıkları için de dini yönleri zayıf büyüyorlar. Hayvan kesimine karşı ve eleştirisel bakıyorlar. Önlerine gelen eti yedikleri halde bunu yapıyorlar. Fakir çocukları artık kurban eti yemeyi de unutuyorlar. Herhangi mahallede kurban kesilmeyince o mahallenin çocukları da kurban etini tamıyor ve bayram eğlenceleri de yapılmıyor.


Kurban Bayramı bu sene de, Koronadan dolayı daha sönük geçiyor. Hacca bile giden olmadı. Sadece bin kişi sembolik hac vazifesini yapıyor. O çocukluğumu ve yaşadığım zengin görüntüleri ne yaşıyorum ne de çocuklarıma yaşatabiliyorum. Nerede hata yaptık bilmiyorum. Bunları yaşamamakla sonuçta dini anlamak ve yaşatmak da sorun oluyor yeni nesile…Bu vebal üzerimizde büyük yük. Bunun değişmesi gerekiyor. Bir çözüm bulunması da. Şehir hayatı bu zengin yaşamı zorlaştırıyor maalesef. Köyler veya köy yaşamı o kadar azaldı ki… Orada br köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür, şarkısı kulaklarımda hala… Çocuklarımız bu şarkıyı söylerken içindeki manaya da yabancılar…


Bugün Kurban Bayramı. Korona önlemlerini alarak Bayram namazına gitmeye hazırlanıyorum. Allah kabul eder inşallah. Bu vesile ile Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Umarım özlediğim eski Bayramları tekrar yaşar ve yaşatırız gelecekte… Amin. Çikolata, şeker aldınız mı? Baklavalar hazır mı? Size Bayramcı geleceğim inşallah… Selam ve dua ile.


Saffet Kuramaz

( Bugün Kurban Bayramı Mı başlıklı yazı safdeha tarafından 31.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.