BİR
BİLİNMEZLİĞE ŞİİRİMDİR
Yüksünerek
taşıyoruz yaşıyor olmanın yükünü
Bu
adaletin aklıyla kahrediyoruz takdire
Haddi
aşmanın küffarlığına rağmen
çok
fahiş fiyat istiyoruz nefesimize.
Yaşamak
diyoruz, yaşayabilmek diyoruz
malın
mülkün pervanesi olup
can
istiyoruz.
Canan
da canımıza yaren olsun diye
ve bu
saltanat bimesin diye
yerin
göğün iklimlerini bozup tarumar ediyoruz.
Biz
iblisi sağda solda değil
bizzat
nefsimizde taşıyor
sonra
ağız dolusu ona kahrediyoruz.
Konforlu
bir kafa ve huzurlu bir kalp
İşte insanın heveskarlığı!
Aklın
fısıltılarını sus kalbin kınında dursun
Kafatasına
bir mürşit göm
Kalbine
de bir dünya tanrısı dik
Sonra
gel keyfim gel.
Yum
gözlerini tıka kulaklarını
Yut
dilini ve yaşa ölümüne bir dünya
Düşünme,
değişme ve yarına taşınma
Ye iç
eğlen gününü gün et
Makbul
olan budur zannıyla her ne varsa tüket
Ölüm mü
hani nerede
Sırası
mı şimdi
Bizden
olmayan renkleri o mavileri yeşilleri beyazları
silip
yeniden konuşasım var
yeri
göğü ve ikisi arasında var olan her şeyi
evirip
çevirip yeniden susasım var
demem o
ki bu hayat bu kaderle yaşanmadan
benim
razı olacağım kaderi çizesim var.
Kimin kelime
kabına koyduysam kendimi
Eritip içine
döküldüysem
Hiç ben
olmadım.
Beni
söyleyen ancak benim aklım benim kalbimdir
Kimsenin
rengine kokusuna ya da sevincine bulaşmaksızın
Sadece
benim kelimelerimdir.
Hiç
kimsenin saçı sakalı sesi soluğu
Ya da
üstündeki urbası değilim
Kimsenin
nefreti ya da sevinci
Ufkuna
koyduğu umudu olmak gibi bir kastım da yok.
Kimse
ben değilken ben de kimse değilim
Öyleyse
herkesin benliği kendinedir.
Senin
suçun benim masumiyetimse
Ben de
o suçun ortağı olmuşumdur
Anahtar,
kilidi olmadan hükümsüzdür
Kilit,anahtarını
yitirmişse esirdir.
Sen
varsan ben anahtarım
Sen
yoksan hükmün hiçliktir.
Ben
yoksam seni açacak kimdir?
Sen kim
olursun o vakit bilinmez
Safını
sıfatını ve haklılığını tescil ettir kalbine
Yoksa
tüm cesaretinle üzerine yıkılacaksın!