Morardı salkım salkım bahar
Erguvanlar hüzünden aldı haz
Ihlamurlar küstü
Semtler ter koktu bütün yaz
Kız kulesi yüzüstü yattı
Galata boynunu büktü
Yedi tepe diz çöktü
Alnından vuruldu Çamlıca
Haliç boğuldu
İstanbul uzun zamandır ağlıyor
İşgal altına aldı İstanbul’u
Güzel olan her şeye sekte vurdu yokluğun
Erol Taş'ın kahvesinde değil
Gülhane parkında
Ayasofya'ya yaslanıp
Bor cam anılarda demledim gözlerini
Kekreydi Sarayburnu'nda yokluğun
Efkârlandık üstatla
Urumelihisarı'nı yıktı Orhan Veli'nin türküsü
Denizin üstüne tuzlu kalemle şiir yazdım ben
Türkü söylemedim daha Anadoluhisarı çatladı
Türk edebiyatı şahidim
Kalleş martılar simitleri yokluğuna bıraktılar
Halsizleşip durmadı debisi
Denizin birini kara yaptı
Yıllarca boğazdan aktı
Bitmedi yokluğun
Asıp kurtulacağım
İçimde ki Sultanahmet'te darağacı kurdum
Yağlı urganı boğazına geçirip
Tepik attım günde kaç kere tahta iskembe ye
Sırıtıyor, hala soluk alıp veriyor
Sen gelmediğin için
Zamana başkaldırdı
Ölmüyor yeniçeri yokluğun
Harap oldun benim yüzümden
Vah sana İstanbul
Ama bir gün gelecek
O bir gün Ankara'dan İstanbul'a gelecek
Kuruyacak o zaman Terkos gölü
Birikmeyecek artık gözyaşın
İstanbul bir gün gülecek