Her Düşün Bir Gerekçeli Kararı Vardır O Da Tüm İnsanlığın Mutluluğudur

 

Görüşlerimi özlemlerimi söyleyebilirim belki, lakin düşlerimi resm edemem resim gibi çizemem bir görsel gibi görünen gibi lakin bir şiir gibi anlatabilirim dokunabilirim hislerimle duygularımla anlatırken,, düş iklimine girince çıkılması zordur lakin sanılmasın düşler kendim içindir hepimiz içindir yoksa ne değeri olacak ki? Çoğumuz insanı yok sayabiliriz düşlerimizdekini almasın diye, alsa ne çıkar düşünmek bedava verdikçe düşlerini çoğalır renklenir. Lakin beni bizleri âlemlerin Rabbi hariç düş görmekten alıkoyamaz, bizler ki karşımızdakinde eksiklik görünce kendimizdeki eksikliği hissedince elimizden o an bir şey gelmeyince düşlere başvurur içinde gezeriz. Bizler en çok da severken ve içten gizlice sessizce yanarken düşler âleminde gezeriz.

 

Yetmez bazen düşler gönlümüzün ücra köşesinde saklar yetmeyene de veririz, sır diye saklamayız verdikçe coşarız düşler kurar gerçek olması için adımlar atarız.

 

Gülümsemesini sevmesin ide üzülmesini de üzüleni sevmesini de bilirim. Katarım en güzelinden süslenmiş olarak gördüğüm düşlerin içine o yaşarken ve ben yaşatırken mutluluğu mutlu oluruz yoksa nasıl mutlu olunur ki? Bu duyguyu paylaşanlar bilir yoksa öylesine böylesine şöylesine bildiğiniz gibi hiç değil. Üzülsem de karşımdaki üzülmesin diye gülümserim, elbet anlayışımda gülmesi gerekeni üzene elimde hazır pamuktan sopamdır, pamuktan olduğunu söylemem gösterir geçerim. 

Anında düşlerken anında görerek olmasın beklediğimiz özlediğim düşlerimiz de var, dönün bugünü yaralarken düne dönerek yaralanmamasını sağlayarak bugün yaraların içinde olmamasını istediğimiz gibi   

Mademki dünya da acı veren saran yaralayan mutsuzluklardan ve mecburi kaçışlardan bizler sorumluyuz bari düşlerimizde düzeltmeye çalışarak hayatta gerçekleşmesi için adımlar atalım atabilirsek ilerleyebilirsek… Bazen verilmez ki izin verin ellerinde vardır son bir kör kurşunu yüreğimize sıkmak için beklerler! Kitaplar ne der bizlere?

      “Beni oku; beni oku ki içindeki karanlıklar aydınlansın

       Ben okundukça ben kitap, sen okudukça insansın”.

 

Bilirim her düşüş bir kendi içinde barındırdığı bir yükseliştir, umudunu sararsan karanlığa karşı ile aydınlıktır. Düşlerimde yıldızlar gibi, aydınlık düşünceler gibi duruyor gökyüzünde, her sabah yerinden aldığım yenileyerek her gece astığım. Nedir anladığım? Nedir insanlık için içine kattığım? Bu benim için önemlidir. Hani derler ya.

 

         ” Bir tencere kaynar ocakta

         Et mi kaynar, dert mi kaynar bilinmez"

Bilmem için yaklaşmak gözlemlemem gerekir ki, düşlerimin ne boyutta olduğunu göreyim daha fazla koşayım, varılacak yere ellerimle kazarak gönlümle düzelterek varayım, içinde ne var ona göre yardımcı olayım, davranayım sarayım ağlayayım beraberce, sonunda gülelim. Düşlerimin mehtabımı hasta ondan mı solgun görmeliyim çözmeliyim.

Düşlerimin de kendine ait özgün yeteneği kapasitesi vardır, toplumsal alanın boşluklu yapısını doldurmak için,  benimle herkesle uyumlu olan bir dili varır şiir gibi okşayan saran, alımlı anlamlı bir şiir dünyası gibidir düşlerimde benim için karşımdaki insanı mutlu etmek eylemsizliği eylemle sarmak doldurtmak içindir. İçim de bir ressam gibi doğayı yansıtan çizimleriyle resm eder çizer bana gösterir, düş fikir akıl his duygu aynamda. Benden olumsuzluklar bir tepkidir, etki etmem için içimdeki etkidir sevgidir.

Kendime değildir insanadır çocukluğuma döndüğümde satırlarım düşlerimle içinden gezdirir, bu düşlerle satırlara has hâsıl olan bir durumdur. Çok sevdiğimiz bir melodi gibidir, kendi acılarımdan haz alırım yanlış anlamayın çünkü acıyı yok etmenin ilk kuralı hissetmek yaşamak ve çaresini aramaya yönelmektir. Yoksa başka birinin canı yandığında zilleri takar oynarım hiç değildir Rabbim korusun. Hem yüreğim ağlarım çare ararken dağlarım anlarım koşarım koşamazsam eğer kalemimi elime alır sözleri kelimeleri heceleri eklerim, yeni zincirleme acılar sarmasın diye, anlayan olur mu o benim sorunum değil diyerek köşeye de çekilmem yazarım anlatırım ömrüm yettikçe, gün döndükçe Rabbimin yardımıyla.

Her düşün bir gerekçeli kararı vardır o da insanlığın mutluluğudur, gerisi gerekçeli karar uygulama değildir biline.

İşte bu nedenledir ki olumsuz bir durumdan memnun olmamak beni olumlu düşlere sevk ediyor, bu olumsuz durumdan şikâyetçi olmak, sızlanmak, rahatsız olmak ve bu olumsuz olayla ilgili huzursuzluğunu dile getirmektir düşler sözler duygular ve hisler. Yakınma bildiren cümlelerde memnun olunmayan durumla ilgili bir “sertlik” ve “açık eleştiri” ”iç hesaplaşma” “insanla anlaşma” “yaklaşma” havası gizlidir düşlerimin /düşlerimizin içinde, zaten bu havayı kendi içinde barındırıyor az gezin içinde etrafında hissedeceksiniz mutlaka. De haydi ne beklersiniz, vesselam, selamlarımla.

Mehmet Aluç

 

 

( Her Düşün Bir Gerekçeli Kararı Vardır başlıklı yazı kul mehmet tarafından 25.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.