bu sabah karanfilleri suya koyarken
bir dem olup gözlerim daldı
çiçekler elimde
ruhumdaki hüzün senden müteşekkil
hava fazlasıyla kasvetli
velakin senden haber yok  
 
etraf fırtınadan vınlıyor  
can çekişir gibi inim inliyor yüreğim
çatlayacak, parça parça olacak neredeyse
 
hiç kuşku yok
hava çok soğuk
tir tir titriyor rüzgardan
kurumuş sert dudaklarım
pencerede sabahın donuk ilk ışıkları
kara kedim mışıl mışıl uyuyor
 
sana dair mısralar diziyorum
nice teferruatı yazıyorum maziden
sahifeleri bembeyaz açık duran deftere
belleğin raflarında kalmış
zahiren bahtiyar olamadığım
hiç saadet yüzü göremediğim günlerden
gözyaşları içinde
adresiz nice cevapsız mektuplar serüvenine ekleyerek
 
iki ırmak misali
birbirine doğru akmış milyonlarca ihtimal arasından
ayrı ayrı akıp gidiyoruz meçhul mecralara doğru
nereden gelip nereye gittiğini bilmeden
 
sağ mısın selamet misin
nasılsın iyi misin
bana kendini anlat
ağır ağır anlat
ilk kez duyuyormuş gibi
hatıralar kadar bulanık
düşlerdeki gibi eski
gülüşlerdeki gibi solgun
 
özlemlerini yitirdiğin yerden bahset
gecelerine suç ortağı yaptığın cümlelerden
ayaz kesilmiş yalnızlıkların deruni kalabalıklarından
köhnemiş iklimlerine konan acemi kuşlardan
çıkmaz sokaklarda  son bulan yolculuklardan söz et
 
*
avuçlarımdan kayıyor
ruhuma yeniden üfleniyor taze bir nefes
aramızda sanki adı konmamış bir şeyler var
 
bazen sessiz bazen farkına bile varmadan
ciğerlerime sinmiş kokun
seni taşımak zor
gizli saklı
bile bile
bir o kadar içeride,
sürüp giden bir savaş bu
silahsız bir harp bu
hiç ulaşılmayacak kadar öte
gerçekleşmemiş hayallerin
uçup giden yılların ilk aşk maceraları…
 
 
o günleri yeniden yaşıyor gibi
bütün hayatımı allak bullak eden o saatleri
şu anda bile kaygısı kemiriyor içimi
gözlerimde parıldıyor ıslak bir yansıma  
öfkem son had safhasında
ince bir buhar tütüyor soluğumdan
kırmızı dallar sallanıyor
kırmızı yapraklar dökülüyor
fesleğen çiçeğinden
kasırga çıkmış gibi
 
dilim tutuk
derunumdaki binihaye hüzün
güneşin üzerine siyah bir tül gerilmiş
hızla koşup giden düşünceler
çığlıklar, heyecanlar gözümün önünde
 
 
göğsüm kıpır kıpır
keyfiyetsiz  çekişmeler
sabahın bu erken saatinde
dörtnala bir özlem
dolu dizgin bir iç acısı
 
redfer
 

( Nasılsın İyi Misin başlıklı yazı redfer tarafından 27.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.