Yorgunum Heyhat!
Kamburumu çıkaran bu hayat gailesinden
İnsan kalma gayretimden
Bilinmezliklere meilimden
Sükunette kalabilme de beceriksizliğimden
Öfkelenip sonra pişmanlıktan delirmekten
Keşkelerle süslenmiş soframa konan yemeklerden
Yoruldum.

Sen ne anlaşılmazsın hayat?
Kırlarda koşan bir çocuktum
Uzaklardaki trene kara tren gecikir, 
Diye bir türkü tuttururdum
Bir muhabbet kuşunda dünyaları bulurdum
Kuzukulak topladı diye babam
Pek bir neşeli olurdum
Üzülmezdim dereye kaçan toplarıma
Onu oradan kurtarmak ne eğlenceli oyundu!
Ne yolcular taşıdım altımda bisikletim
Ne duraklarda durdum öğrendim beklemeyi
Akşam ezanı bir mesaj verirdi
Yoksayıverirdik karnımızda çalan zili

Kırları duvar kağıdı yapmakla yetinen
Tren seslerine kulak vermeyen
Trafik gürültüsünden kuşları dinlemeyen
Sanal çiftlikler yetiştiren
Top oynayan çocukları artık göremeyen
Bisikletini çok özleyen
Şimdi bazen yemeği de hızla yiyen
Vakti de bir türlü yetmeyen
Kalabalık ama yapayalnız 
Bir insan olduk Heyhat!

Geçtikçe yıllar kumbarada pişmanlıklar
Biriktikçe gönlüme ağır geliyorlar
Elma diyorum hadi çık oradan
Hangi odasına saklandın ise kalbimin,çocuk!
Eskimiş karelerde kalmasın ruhun
Saflıkla bezeli günlere delicesine özlemi
Aldım gönlüme haydi çık!
Bitsin bir nefeslik bu ağır yük
Yüzüm senden gelecek ümide dönük
Yorgunum Heyhat!
Yorgunum.

( Yorgunum Heyhat başlıklı yazı Kankurt tarafından 28.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.