1. Yeni Ev!
‘Kavanoz!’

      Erhan ve Gülten, bavulları antreye koydu.
      "Evine hoş geldin!"
      "Buyur bakalım!"
      Numan yeni evine girdi. Teyzesi, evi gezdirip odasını gösterdi. Mutfaktan iki küçük kavanoz getirdi.
      "Anneni ve kardeşini bunlara koyabilirsin!"
      Numan, ceplerine doldurduğu iki avuç toprağı kavanozlara koydu. Kapaklarına 'Annem' ve 'Kardeşim' yazdı. Gülten, kapaklarını sıkıca kapatıp rafa koydu.
      Numan, cam kenarına geldi. Alnını dayayıp uzaklara baktı.
      Yine ailesi aklına gelmiş burnunun direği sızlamıştı. Teyzesinin sarılmasıyla kendini tuttu.
      "Ağlama!"
      "..."
      "Ben de senin annenim. Ne olur ağlama!" Sanki, ağlamak için bu cümleyi bekliyordu. Kendini bıraktı.
      "Neden birlikte gittiler ki?"
      Gülten, yol boyunca belli etmemeye çalıştıysa da içinde fırtınalar kopuyordu. Numan biraz daha konuşsa oturup ağlayacaktı.
 
      İlk hafta!
      Teyzesi Numan' a çevreyi gezdirdi. Yeğeninin bir an önce kafasını dağıtıp hayata tutunmasını istiyordu.
      Sokak sokak gezdiler. Ayakları tutmayıncaya kadar yürüdüler. Parklarda mola verince ellerinde çekirdek ya da dondurma oluyordu!
      
      Numan' ın lisede son senesiydi.
      Eve pek de uzak sayılmayan okula kaydoldu. Teyzesi, onun için mutluydu. Üniversite sınavının telaşı, onu oyalayabilirdi.
      Eniştesi de işten fırsat buldukça ilgileniyordu. Daha çok eğitimini düşünüyordu. Her gün dükkânın önünden geçen gençleri görüyordu. Sadece okulla yetinmeyip özel derslere gidenler vardı.
      Erhan, eşiyle konuşup Numan' ı özel derse yazdırdı. Bir süre sonra da etüt çalışmalarına.       Kendini dışlanmış hissetmesini istemiyorlardı.
 
      2. Dükkân! 
‘Sanayi dili!’

      Üniversite sınavı sonuçları açıklandı.
      Kazanamamıştı!
      Teyzesi, tekrar hazırlanmasında ısrarcı olsa da; o istemedi.
   
      Eniştesinin yanında çalışmaya karar verdi!
      Erhan, inşaat malzemelerinin satıldığı bir dükkân işletiyordu. Su tesisatından elektriğe, boyadan çimentoya kadar her şey!
      İş yerine çabuk alıştı.
      Çocukluğu sanayide geçtiği için yabancılık çekmedi. Hangisinin ne işe yaradığını biliyordu. Yavaş yavaş kendini toplamıştı. Geldiği ilk güne göre daha canlıydı.
   
      Her sabah, güleryüzle kahvaltıya oturuyor; kahvaltıdan sonra eniştesiyle dükkânın yolunu tutuyordu.
      Müşterilerle de arası iyiydi. Ne alacağını bilmeyenlerin sorunlarını dinleyip yol gösteriyordu. 
      Dükkânın daimi müşterileri ustalardı!
      Tamire giderken uğrar, alışverişten sonra işe giderlerdi. Numan 'sanayi dili' ni bildiği için aralarında koyu sohbetler olurdu. O senenin sonunda eniştesinden çok tanınır oldu. Eniştesi, kasada oturmaya başladı!
 
      Numan kendine bir defter tutmaya başladı. Tanıdığı ustaları not edip karşılarına numaralarını kaydediyordu.
      Tesisatçı Bayram,
      Boyacı Murat,
      Marangoz Ergün,
      Keresteci Durmuş,
      Demirci Fahir,
      PVC Uğur,
      Elektrikçi Bedir,
      Halı Yıkama Onur
      'Halı Yıkama' nın araya nasıl girdiğini kendisi de hatırlamıyordu!
 
      Mahallede ustaya ihtiyacı olan yanına geliyor, işe uygun olan ustayı arayıp eve yolluyordu. Numan, hem ayarladığı işten hem de sattığı malzemelerden kazanıyordu. Bir taşla kuş katliamı!
      Bir adım ileri gitti.
      Matbaaya numarasını ve dükkânın adresini verdi. Bin tane yaptırdığı kartvizite yirmi beş lira ödedi.
 
 
      3. İşler Büyüyor! 
‘Köpek kulübesi!’

      Çevresini genişletmeli, adını duyurmalıydı.
      Deniz kenarında, villalardan oluşan siteyi gözüne kestirdi.
      
      Dış cephe boyasını yapan ustaya küçük bir telefon trafiğiyle ulaştı.
      Ondan, site sakinlerinden birinin numarasını istedi. Boya ustası, siteye yeni taşınan bir ailenin telefonunu verdi.
      Numan, ertesi gün villanın kapısını çaldı.
      Ev sahibine; boyacı ile konuştuğunu köpeğinize bir kulübe istediğinizi söylediğini anlattı. Ev sahibi böyle bir konuşma yapmamıştı. "Geçmiş gün! Unutmuş olabilirim." diyerek kulübeyi yapmasını istedi. Numan, ustaları alıp geleceğini söyleyerek siteden ayrıldı.
 
      Keresteciyi, boyacıyı ve marangozu arayıp dükkâna çağırdı.
      Kafa kafaya vererek, görenlerin beğenisini kazanacağı bir 'kulübe krokisi' çizdiler. Bir, iki rötuş yaparak son hâlini verdiler.
      Ertesi sabah, malzemelerle birlikte villanın bahçesindeydiler.
      İki saatin sonunda görkemli bir kulübe ayakta duruyordu. Evin köpeği, hoplayıp zıplamalarıyla memnuniyetini gösterdi.
      Ev sahibi yeni taşındığı için yol göstermek Numan' a düşmüştü. Bahçesinin geniş olduğunu, güneşli günlerde burada zaman geçirebileceğini anlattı. Bunun içinde güzel bir kamelyanın bahçeye yakışacağını söyledi.
      Böylelikle bir işi daha bağlamış oldu!
      Titiz ve düzenli çalışması site yönetiminin de dikkati çekti. On beş villadan oluşan site, Numan ve arkadaşlarına emanet edildi!


-SON-


( Dükkân başlıklı yazı yasinnmnylmz tarafından 7.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.