Sahte sürgün vererek yeşillenen dalımla

Dolaşır kuğu gibi sedası bol çalımla

Hayal kurar durmadan bu tükenmiş halımla

Setretti sıcağımı eylülün rehaveti.

 

Hangi yöne gidersem sana çıkar yollarım

Ayrılık korkusundan sancı tutar sollarım

Bir uzar bir kısalır yare açık kollarım

Gevşetti  kucağımı eylülün rehaveti.

 

Ürkek güneş gününde vakitsiz gül açarmış

Vuslatı yakın diye neyin varsa saçarmış

Gözleyip kızıl ufku hem doğar hem kaçarmış

Tüttürdü ocağımı eylülün rehaveti.

 

Ayların dönüşüne yılda bir tur diyorlar

Çıkamazsın zirveye çok yüksek sur diyorlar

Sevmeyi deniyorum sen şimdi dur diyorlar

Titretti bacağımı eylülün rehaveti.

 

Zahir gözle bakınca iri kocaman devsin

Deliği açılmamış su kenarında evsin

Âma olan dideler söyle nelerle sevsin

Kuruttu bucağımı eylülün rehaveti.

 

19.09.2011

Ahmet Çelik

EVSİN     : Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer

SETRETMEK: Bir şeyi örtmek gizlemek

REHAVET: Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik

( Eylülün Rehaveti başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 10.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.