TULUMBAYI DELENLER

   Zamanı behrin birinde bir saka varmış.Merkebine su tulumbalarını yükler sahillerde, sokaklarda su satarak geçinirmiş.Günler, aylar böyle geçip giderken kendisine bir çocuk dadanmış.Saka yoldan geçerken çocuk elindeki sivri çöple sakanın tulumbalarını delermiş.Bir böyle iki böyle artık saka geçinemez hale gelmiş.Çocuğu biraz araştırmış birde ne görsün, Çocuk hakimin çocuğu çıkmış.Al başına bela.Çaresizlik içinde hakimin karşısına çıkıp durumu hakime anlatmış.Hakim derin derin düşünmeye başlamış.Allahtan olgun adammış.Akşama kadar düşündükten sonra kendinin hiç bir hatasını bulamamış.Akşam eve varınca hanımına sormuş.
-Hanım! durum böyle böyleymiş.Ben düşündüm bir hata bulamadım.Sende kendini sorgularsan sevinirim.
Hanım bir süre düşündükten sonra hakime olanları anlatmış.
-Bu çocuğa hamileyken komşuya oturmaya gitmiştim.Komşunun bahçesinde nar gördüm ve canım çok çekti.Hakimin hanımı sümdüklük yaptı demesinler diye elimdeki şişi nara sokup bir kaç damla ağzıma damlattım.Tek suçum budur.
Hakim telaş içinde, hanımının hemen komşuya gitmesini ve durumu anlatıp helallik istemesini söyler.Ve olay tatlıya bağlanır.Aradan bir hafta geçtikten sonra hakim sakayı bulur ve durumu sorar.Saka minnet dolu bir bakışla..
-Allah razı olsun hakim bey, siz söyledikten sonra çocuk bir daha tulumbalarımı delmedi.
Hâlbuki hakim çocuğuna hiç bir şey söylememiştir...

Şimdi efenim zamanın kötülüğünden, insanlığın azdığından hep birlikte şikayet eder olduk.Evlensek şiddet, ayrılsak ölüm. Çalışmasak açlık, işe girsek zulüm.Para için dedeyi kesenler, miras için kaynanayı boğanlar, ters baktı diye beş saniyede adam öldürenler.
Toplum dediğimiz olgu bu günden yarına bozulmaz.Bu çürümenin tarihi bir süreci vardır.Ve bu süreçte herkes suçludur.Çünki uzun bir süreyi kendimizi kandırmakla geçirdik.Kimimiz yaptığı haksızlıklara Kur'an'ı alet etti,kimimiz yediği herzelere Atatürk'ü kalkan yaptı, kimimiz  pislikleriyle birlikte üç hilalin gölgesine sığındı.Aslında hepsinin amacı devlet gücünü ele geçirip heybeyi doldurmaktı.Her türlü riyakarlığı kullanarak heybeleri doldurdunuz.Bazen adamını buldunuz "TOKİ" den eviniz oldu, bazen adamını buldunuz çocuğunuz devlet işine girdi, bazen de emrinizdekileri sövüşleyip derebeylik kurdunuz.Yalnız bu nar sularıyla beslediğiniz ve çokluğuyla övündüğünüz gençlik sizin ananızı ağlatacak.Kimisi labaratuvarlarda virüs üretecek, kimisi türbanlı kadın ticareti yapacak, kimisi de jigola siteleri kuracak. Hizmet her daim ayağınıza gelecek.Çünki bu gençlik sizin ne kadar ikiyüzlü olduğunuzun farkında.Sizin inandığınız hiç bir şeye inanmıyor.Deizim ve ateizim kapıda.
Tabi ki bu gençliği suçlamamak lazım.Belki de bu nar sularının etkisidir.
KENDİNİZE İYİ BAKIN, TULUMBAYI DELDİRMEYİN...

( Tulumbayı Delenler başlıklı yazı çiftci baba tarafından 13.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.