SAZ SANATÇISI
TAMBURİ NECDET YAŞAR
1930-2017
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 23 Eylül 2020
Prof. Dr. İmam Hüseyin Filiz, Gaziantep Üniversitesinde Rektör
iken, yanılmıyorsam bir etkinlik
sonucunda, Gaziantep Üniversitesinde şair ve yazarlara Çoban Evinde, bir yemek ziyafeti vermişti.
Gaziantep Üniversitesinin Bahar Şenliklerinde olsa gerek.
O zamanlar Yılmaz Kılınç
Hocamızda Kültür Müdürlüğüne vekalet ediyordu. Aklımda kalan isimlerden ben,
Tamer Abuşoğlu, İbrahim Halil Aycan, İbrahim Ethem Endez, bu yemek sohbetinde Konservetuar Müdürlüğüne Rahmetli
Hamza Çivi’nin alınıp, bir Gazianteplinin getirilmesi talebinde bulunmuştuk. Rektör
Hocamız İ. Hüseyin Filiz, buraya Alaattin Yavaşça, ya da Necdet Yaşar
Hocalarımızın dışında bir kimseyi kabul edemem. Madem ki, memleketinizi seviyorsunuz. O zaman bunlara
gidin, gönlünü yapın, hangisi evet derse gerisi bana ait. Ben getirtirim. Bunlardan başkasını kabul
etmem demişti. Ben o zaman Rektör Hocamız İ. Hüseyin Filizden, Necdet Yaşarın
da Alaattin Yavaşça kadar önemli bir isim olduğunu öğrendim. Şimdi Necdet
Yaşarı rahmet ile anıyorum ve aşağıya hayatından
bir kesit sunuyorum.
Türk
Sanat Müziği Saz sanatçısı, Tanburi (D. 1930, Nizip / Gaziantep – Ö. 24 Ekim
2017, İstanbul).1953'te İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.
Musikiye bağlama çalarak başladı. Mesut Cemil'in tanbur çalışını dinledikten
sonra, yirmi yaşında tanbura yöneldi. Öğrencilik yıllarında tanburuyla Nevzat
Atlığ yönetimindeki Üniversite Korosu'nun çalışmalarına ve konserlerine,
katıldı. Üniversite Korosu'nun bir radyo konserinde yayımlanan taksimini çok
beğenen Mesut Cemil'in takdir ve ilgisiyle İstanbul Radyosu'na girdi; Mesut
Cemil'in yönettiği Klasik Koro'da tanbur çaldı ( I 953- 1963). İstanbul
Radyosu'na girdikten sonra uzun yıllar Mesut Cemil'in derin sanat birikiminden
yararlandı.
1953-1980 yılları arasında yirmi yedi yıl
İstanbul Radyosu'nda çalıştı.1958'de Münir Nurettin Selçuk yönetimindeki
İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti'ne tanburî olarak girdi,1976'ya
kadar bu topluluğun, o dönem için büyük önemi olan Şan Sineması konserlerinde
tanbur çaldı. 1976'da İstanbul Devlet Kla sik Türk Müziği Korosu'na girdi; I
983'te bu topluluktan ayrıldı.
Necdet Yaşar'ın 1960'lı yıllarda neyzen
Niyazi Sayın'la oluşturduğu ikilinin verdiği saz musikisi konserleri Türk
musikisi çevrelerini de aşan bir ilgi uyandırdı. Bu ikilinin sadece saz
eserlerinden oluşan, zaman zaman mevlevî ayini gibi sözlü eserlerinde saza
uygulandığı programları, icrada dikkate değer bir adım olarak değerlendirildi. Birbirleriyle
çok iyi anlaşan, "sazlarını yenebilmiş" bu iki musikicinin özellikle
"beraber taksim" diye nitelendirilen ortaklaşa taksimleri başka
musikicileri de etkiledi. Bu ikilinin çalışmaları gitgide geniş bir dinleyici
kesimine ulaştı; Türk saz musikisinin gelişmesi yolunda umutlar uyandırdı.
Ortaklaşa taksim, bu sanatçıların çalışmalarından sonra yaygınlaştı; bir musiki
şekli oldu. Necdet Yaşar müzik dalında Gaziantep’imizin övgüye laik ve unutulmaz
isimlerinden birisidir. Onu sayfama sığdıramadım. Ama unutmamak ve
anmakta yeter diye düşünüyorum. Mekanı cennet olsun.