...yağmura yakalanmak bu olmalıydı herhalde .Başlangıçta bu yürüyüşü bu hafif yağmurla atlatacağımı daha doğrusu güzel devam edeceğini düşünmüştüm .Şemsiyesiz dolaşan benim gibi birisi için riskliydi öyle de oldu hiçbir ağacın altına da sığınmadım şimşek-yıldırım tehlikesinden korktum ,ne kadar nasıl ıslanacaksam ıslanayım dedim yürüdüm gittim .Öyle de oldu görenlerin beni evsiz kimsesiz zannetmesi kadar bir görüntü mü vardı üzerimde düşünmedim değil. Yağmur giderek şiddetlendi helak edilen bir kavmin başından geçen ani yağmur , ani bir karanlık bir sis bulutu veya göğün kapıları açılmış gibi gürültü ile inen bir yağmur . Adeta ani bir baskın bir sarsıntı gibi başımın üzerinde bir felaket gölge ordusu bulutlar duruyordu. Gök çok ürkütücüydü duygularımı yokluyorum hayli güçsüz ve ürkek ve tedirgindim tam bir şaşkınlık hali  , zararın neresinden dönülse kar olmalı diyordum ne düşündüğümü bilemez halde öylece duruyordum . Bu yağmurda boş taksi kolay geçmez bilirim , ah insaflı biri kaldırdığım elimi görür inşaallah diyorum . Ben , ah ben nasıl biriyim Allah'ım hata ve kusur ve günahları ile razı olduğun kullarından biri de değilim ..Düşündüğüm o an hemen o an dönüp bakıyorum bir araba yavaşlıyor rahatlıyorum doğru mu ? bunu ben bile bilemiyorum nasıl oldu geldi yanımda bitti . Selamun aleykum..sağ olun .. rahatsızlık vereceğim ..atla yok zaten aynı istikamete gidiyorum ..sorun yok ..diyordu adam  . Allah'ım içten en içten doğal halisane yardım istedim , sen ne güzel Rabb'im , ne güzel dostsun...ah o an diz kırıp başımı secdeden kaldırmak istemiyordum . En nihayet fazla yıpranmadan gelmiştim eve . Artık yağmuru , sıcak bir banyo sonrası evde pencereden seyrediyorum , çay demlenmiş kokusu , yağmurla geçen bahtsız anlarımı unutturacak kıvamda   , duygularımı tamir edecek şekilde nefis geliyordu .Akşam oldu yağmur hiç ara vermedi hiç hafiflemedi bir çılgınlık yapıp inatlaşmadım yani aklımdan geçen şemsiyemi kapıp yağmurda yürümek isteğimi bastırdım . Doğanın yasaları ile ( Allah'ın yarattığı ve yeryüzüne gökyüzüne yerleştirdiği sürekli hayat veren yasalar ) baş edilmez ancak teslim olunur başkaldıranı da bu yasalar cezalandırır tıpkı bir derenin hakkı olan kendisine tanınan özgürce akıp gitme yasasını insanlar değiştirirse , derenin yaşam alanını inşaatlarla kapatırsa insan  , derenin hakkını gasp ederek  üzerine kentler  kurarlarsa başlarına gelen felaketlerden yağmuru bulutları gökyüzünü suçlu görmeyelim .Bir gün bunun bedelini ağır öder insan öyle de oldu ödemedi mi ? ..bu yüzden yaratanın bize olan merhamet ve şefkatine , bizi düzenleyen hayata hazırlayan yasalarına şükrediyor , Rabb'imize olan bağlılığımızın secdelerine ne kadar ihtiyacımız olduğunu daha iyi kavrıyorum , doğanın yasaları dosdoğru çalışıyor , ama insanın kendi yaptığı yasalarda boşluklar , aksaklıklar ve düzensizlikler olmalı , demli çayın kokusu ve tadı dudaklarımda tadını bırakırken dışarıda devam eden yağmur bir afetin habercisiydi yine ...




13.04.2019 / üsküdar

mustafa kaya

( Gök Yağmur başlıklı yazı cirik tarafından 25.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.