S/onsuzluğa mahal veren bir düştü mevsimin sönük ferinde bir s/üzülüş belki de ve devasa kanatlarında aşkın, pençelerinden kendimi alamadığım o metruk rüzgâr ve işte yeniden düştüm bir düşe derken t/aşkına veryansın ettim çünkü çaresizlik ve hasretti benim öznem en çok da ben olmaya yeltendiğim kimi zaman ben olmayı tehir ettiğim sair düş…

 

 

 

Sözcüklermiş marifeti aşkın

Belki de rahmetin ta kendisi

Uzantısı hayatın hele ki güne dip not eklediğim

Güncemde kaykılan bir eksen ki…

 

Mağdur düşlerden ördüm ben mevsimi

Mevsim olmaya özlemimi de yitirdim

Aslında yiten de yeten de zamanın kabarık örtüsüydü

Ve İlahi bir ateşte aşka düşen imlecin

Tevazu yüklü gölgesi:

Şiir olmaya meylettim önce

Öncem olmaya meyletti kalem

Kapıp koyuverdiğim sözcüklerden firar ettim sonra.

 

Yalnızlık keten helvamdı

Ve hala oyuncak yüklü kabrim

Ki ölmeden girdiğim derin bir özlem

Karanlığın hicvinde demlendiğim

Aydınlık olmaya meylettiğim

Sızlasa da yaram

Daha çok kanamanın yollarını arıyordum

K/anmak hep güzeldi aşka

En çok da kendini yanıltan bir gök taşı

Düşerken başıma

Gülümsemek en mutlu kederimdi

Kaderimde yaratıldığım bir gülde saklıydım madem…

 

Sırlar verip veriştirdiğim dünüm

Dün olmaya meylettiğim her yeni günde

Aydınlık bir yarın örmekse basireti b/ağlanan mutluluk

Ne de olsa mutlak bir kaygı ve sayıydım

Ne asal ne asalak

Aşkın aklı kaç karış havadaysa

Endamlı bir düştü gördüğüm işte

Hayatın ritminde bir çentik bir çizik

Attığım öğretmen edamla

Öğretmekle öğrenmek arasında gidip geldiğim

Kaynattığım evren

Kaybolduğum o ıssız orman

Kendime çıktığım her çıkmaz sokak

Solumda köstekli saat

Ve somurtan bir çehre

Mutluluğa özlemim kendimce

Geçiştirdiğim ömrün fiyakalı yalnızlığı.

 

Her düşün bir göreni vardı

Her görenin de bir tanığı

Gözlerimde ela bir gülüşe sayıp sövdüğüm

Metruk yüreğimde lacivert bir gözyaşı

Geceye meylettiğim rüzgârdan yanaydı

Efkârım.

 

Aralıksız nöbette umut

Ve unut,

Demenin meali olsa olsa sessizliğime düşen sözcüklerim

Ne ölümdüm ne kötü

Ne vardım ne yok

Yok olmaya muktedir olmaksa aşkın çapağı

Her örüntüde üzünç yüklendim

Özrümde saklı diri bir rivayet

Mutluluğa delalet ısrarlı bir gözyaşı

Her ne hikmetse aşkın da menkıbesi

Hüzünle yıkayıp yüreği

Özlemle duruladığım dört mevsimi.

 

Göğe adadığım bir aşk

Yerde yürüyen bir ağıt

Sevmekten ötesi olmadı işte olamaz da

Hele ki ruhum firardayken bir ömür bedenimden

Solmaya muktedir bir şiir daha döktüm

Yapraklarımdan

Bir de isyankâr çiy tanesi sapıma konan

Bir uğur böceği idi uğurum ve muradım

Çiğ çiğ yediğim acılar artık neyin uğruna

Şimdimle gömün beni ve şiirlerimle

Kat çıktığım mevsimin de beli büküldü madem

Bırakın da sefasını süreyim

Yazmaya aday bunca şiirin

Hani olur da düşer yolun dizleri titreyen

Dizelerin diyarına…


( Gülümsemek En Mutlu Kederimdi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 25.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.