Kalemimde bir âmâ geziniyor dip bucak Bin iniyor geceye gözlerinin âhengi Ben seni sarar iken mehtapta kucak kucak Nazarımda bulunmaz güzel çehrenin dengi Hoşçakal bu vakit ki vakit değil kalmaya Mecâlim yok bu asır takvimden gün almaya Hoşçakal dudağında birikmesin bir boşluk Yokluğumda çehreni fethederken sarhoşluk
Oysa ki şiirlere mıhladığım sûretin Hecelerin giydiği en güzel hırka idi Her saniye şehrine yaptırdığım hicretin Kurak topraklar üstü gide gele eskidi Hoşçakal ne uyak var ne bir kalem heybemde Yirmi dokuz harf birden can verdi alfabemde Hoşçakal çığlığımda konuk olmuş gurbetim Bundan sonra dert olur galiba âkıbetim
Bilesin gözlerini uyuduğum her gecem Kendimi yalın ayak yakaladım teninde İçinden çıkamayıp boğulduğum bilmecem Geçiyordu eskimiş haberler bülteninde Hoşçakal ben giderken şiir serp ardım sıra Gelmeyecek böyle aşk artık hiçbir asıra Hoşçakal kehribardan bir alev gibi tutuş Reva mıydı bu firkat reva mı bu unutuş ?
( Hoşçakal başlıklı yazı GÜŞTA tarafından 1.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.