yağmur başladı yine

aklımda ucu açık kelimeler

Bu gün ilk dizelerimi yazıyorum sana dair…

 

 

ne yana dönsem hüzün

ne yana dönsem bilinmezlik

 

nasıl başlayayım söze  Pia

yeni öğrendim ikinci bir adın olduğunu ve anlamını

saçlarının rengini

yanağındaki gamzeni

çok önceden öğrenmiştim

gülmekten çok ağlamaya meyilli bakışlarını da

ölüm ve çiçeği

ilk defa kullanıyorum bir cümlede

……

ne çok şiir yazar şairler eylülde

oysa bütün aylar hüzün ortağımdır benim

senli heceler yazmaya başlamam bir tesadüf mü Pia

yoksa inanmadığım eylülün büyüsü mü

 

 

kızılırmak bütün hikayelerimi bilir benim

kayboluşlarımı , hayallerimi

ve hatta en sevdiğim türküleri

 

türkü dedim de

dün ölüm yıldönümüydü ustanın

hani

‘aşk seven gönülde güzel’ demişti

kim diye sorma sakın Pia

hem ben gücenirim

hem de Neşet Ertaş usta…

…..

güne senle başlıyorum Pia

ne olacağını düşünmeden yarinin

ilk seni arıyorum

sabahın  en uzun gölgelerinde

yıkasam da yüzümü

su değdirmiyorum sen yanına

 

 

yağmur Başladı yine Pia

çok olmadı sen gideli

gözlerini

ellerini

saçlarını

en çok da

kendin oluşunu yazmak istiyorum

geride bıraktım dünleri

kimse bilmesin istiyorum mazimi

ve en çok da yârini

ve tüketmeden umutlarımı

bendeki seni yazmak istiyorum Pia

 

 

 

bu sıralar

dalıp gidiyorum ara, ara

nefessiz kalıyorum her uyanışımda

asırların yorgunluğu var üzerimde sanki

ya da gördüğüm kâbuslar beni böyle yoran

…….

yazamadım birkaç gündür Pia

ne tek cümle ne de tek hece

söz edemedim masmavi umutlarından

koklayamadım

göğsünde büyüttüğün ölüm çiçeğini

 

bakamadım gözlerinin içine

bir şiirlik de olsa

silemedim bakışlarındaki çocuğun hüzünlerini

 

 

yine bir gecenin koynundayım

kıtalar ötesinden sesin geliyor Pia

afrika kokuyor sesin

kara derili çocuklar tutmuşlar ellerinden

muson yağmurları yağıyor üstünüze

yürüyorsun çıplak ayaklarınla

çocuklar da çıplak ayaklı

Ve ben sen oluyorum Pia

çocuklar sen oluyor

tüm dünya sen oluyor

Ve sen umut oluyorsun

…..

 

 

şikayetçiyim

hem varlığından  hem yokluğundan Pia

ya çok hızlı akıyor zaman

ya da öylece ve inatla duruyor yerinde

 

yağmurluymuş senin şehrin

üstelik gecenin masumiyeti ninniler söylüyormuş…

 

yorgunum Pia çok yorgun

yorgun ve yitik zamanındayım  karanlığın

ay ışığı düşüyor kurak yanıma

basma fistanlı bir kız çocuğu

gün boyu su çekiyor bir kuyudan

çeviriyor kuyunun çıkrığını hayallerinin istikametinde

 

masal bu ya

birden sen oluyorsun o kız çocuğu Pia

büyüyorsun

saçların omuzlarına dökülüyor

eğiliyorsun kuyuya

suyun aynasındaki resmine bakıyorsun

görmüyorsun kuyunun dibindeki beni

önce yavaştan

sonra tüm avazımla ismini haykırıyorum

duymuyorsun beni

duyuramıyorum sana sesimi Pia

 

………..

 

eylül bitti Pia

sırası geldi ekimin

tohumlar ekiliyor şimdi

senin küstüğün topraklara

……

cıvıltılarım sustu

çoktan uçup gittiler

dallarımda misafir ettiğim kuşlar

hazanın en koyusu yamacımda şimdi

yalnızlığımı hiç sorma

döküldü tüm yapraklarım Pia

…..

günaydın Pia

hiç kalaksım yok yataktan

hele ki soğuk suyla yüzümü yıkamak…

radyoyu açmışsın yine

kızartma kokuları geliyor mutfaktan

aç değilim ki ben

uykum var

hem de çok uykum var

dün gece de ölümüne yatmıştım uykuya

ama yine uyandım sabaha

dışarıya bakıyorum

perdelerini çekmediğim pencereden

yüzü yere değmek üzere gökyüzünün

bilirsin hiç de sevmem böyle kasvetli havaları

esler geliyor salondan

hep olsun dediğim sesler

kapatıyorum gözlerimi sımsıkı

biliyorum ki

az sonra gelip günaydın diyeceksin

günaydın Pia

öyle ağır ki nefes almak Pia

ağır geliyor artık sensizlik…

……

havalar soğumaya başladı Pia

bilmiyorum gidişinin kaçıncı yılı…

yine bir şiirin içerisindeyim

sarmaş dolaş mı desem

kavga gürültümü desem

yollardan geldim Pia

kalabalık bir şehrin ağırlığı üstümde

atamadım üstümden ko(r)kularını

adını söylemek kolay da o şehrin

manasına takıntılıyım

Ve kararsızım

an’ına mı yoksa kara’sına mı

karar veremiyorum

……

 

kolay değil Pia

hasretine türkü söylemek

ve sen giderken

sesimi

nefesimi tüketmek

ve senli şiirlere sensizliği iliştirmek..

 

 

kolay değil

bir emanete sahip çıkmak

esirgemek iki gözünden

kıblene koyup

ibadet eder gibi beş vakit

yetmez beş vakit

on vakit

yüz vakit

kokusunu korkusuyla bir edip

yüreğinin öksüz kalan yanına

ninniler söylemek

kolay değil Pia

 

 

 

kolay değil Pia

içindeki kavgayla baş edip

kafesteki muhabbet kuşlarıyla

her gün aynı sohbeti etmek

kediye süt vermek

akşama ne yiyeceğini düşünmek

hem de kahvaltı saatinde

yaşadığını kendine ispat etmek

çok zor

hem de çok zor

dimdik ayaktayım

Ve

öldürmedi hala hasretin beni diyebilmek Pia

 

 

 

kolay değil

imgesiz dizelerle aşkı anlatmak  Pia

kalbinin yanışını

ıssız sokaklarda dolaştığın geceleri

didiştiğin kalemle kağıdı

bir çift koyu kahve gözün güzelliğini

kısacası çok zor Pia

bir gidişe şahitlik edip

içine düştüğün ateşi yandığına inandırmak

……

 

yine buradayım Pia

salkım saçak karşındayım yine

gölgene sığınıyorum vaktin bu diliminde

kışa tutulu yüreğim

titriyorum her nefesimde

haydi aç dallarını

ört yapraklarını üstüme Pia

sığınayım bakışlarına

serçelerin

Çınar ağacına sığındığı gibi

 

……

 

düşle gerçek arası

karanlık yollardan geçiyor

karanlık sulardan içiyorum Pia

ruhum kızılca kıyamet…

…..

kan uykulardayım Pia

uzanmış yatıyorum boylu boyunca

omuzlarımın arasında İki kör kurşun izi

bir bozdoğan kuşu dönüyor gökyüzünde

karıncalar birikiyor

toprağa süzülen kanım üstüne

 

her şeyi görüyorum

herkesi duyuyorum Pia

ama beni ne gören

ne de dilimden dökülen sözcükleri duyan var

 

 

İçim boşalıyor Pia

Hava da kararıyor üstelik

Son kez dokunmak istiyor

göz bebeklerim

senin gözbebeklerine…

 

tenimi terk ediyor ruhum

annem tutsa da ellerimden

ışığı solan gözlerim seni bekliyor Pia

 

çıkıp gelirsin değil mi?..

izin vermezsin gözlerimin hep açık kalmasına


( Özlem Ve Pia başlıklı yazı Fasl-ı Hazân tarafından 1.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.