Su serpin ateşteki semahlarıma

Avucumda kına artığı çizgiler…

 

 

Kervansız yollar yâdım değil benim

Küf düşmüştür revası ziyan olan adıma

Maslahatımda rütbesiz nöbetçiler

Kül kokulu bir yar resmi üşürken kirpik uçlarımda

Dinamitler büyütürüm yüreğimin mabedinde

 

 

Yeşil bir musalla ön yüzüm

Devri yar devriyeler sorgular defnimi

Demi devran bir imamın devrine emanet ıskatım

Zemheri düşmüş tomurcuk güllerime

Anne ağıtları yakışır ölgün nefsime

 

Kasıklarımda

Doğum öncesi bir hazımsızlık

Bir ziyanı rüyada

Yuvasız kalmış gözbebeklerim

Turunç rengi bir hayale tutunurum

Boynumda

Tutamadığım ellerin parmak izleri

 

 

Müjdeli baharlarım karakış

Karasından da kara insan gördüklerim

Kınına kindar bir hançer

Şahdamarıma aşkı anlatmasaydı eğer

Bir ben sanırdım kem yüzlü olanı

 

 

Seferi sayılmış tüm öğünlerim

Kanımın kırmızısında kuşdili hikâyeler

Yalnız bir ağaç misafir etmiş müphem düşüncelerimi

Cenabet mızraklarının hedefi olmuş

Bağrımın bahtsız tahtası

Utanmaz secdeyi sünnetten

Sükûtumu lütuftan sayanlar

 

Döş döşe diş dişedir

Zanaatım ile sanatım

Mum ışıltısıdır ruhum

Katran karası damlar edep sarnıcımdan

Kirmansız yün eğirir neslimin bilge nineleri

 

Şimalim şarkısız

Geleceğim şafaksız kalmış

Senin olsun kudretin de kutsiyetinde

Benim ar damarıma 

Kara kına yakma yeter….

( Temenni başlıklı yazı Fasl-ı Hazân tarafından 2.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.